Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13876 E. 2023/3037 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13876
KARAR NO : 2023/3037
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Adana ili, … ilçesi, … Mahallesi 7913 ada 33, 7905 ada 6 ve 7092 ada 35 parsel sayılı taşınmazlara (eski 2324 parsel) fiilen yol yapılmak suretiyle el atıldığını, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini, taşınmaza müvekkili belediye tarafından el atılmadığını, bu nedenle müvekkili belediye yönünden husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacıların taşınmazına el atıldığı düşünülse bile davacıların hisselerine istediği bedelin çok yüksek olduğunu, kamulaştırmasız el atma davalarında dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.06.2015 tarihli ve 2015/186 Esas, 2015/263 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne belirlenen bedelin davalı idareden tahsili ile davacılara ödenmesine, dava konusu taşınmazlardaki davacı paylarının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.10.2015 tarihli ve 2017/7225 Esas, 2018/18912 Karar sayılı ilamı ile onamasına karar verilmiştir.

3. Dairenin onama kararına karşı süresi içinde taraf vekillerin karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizin 09.06.2020 tarihli ve 2019/13067 Esas, 2020/4629 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın ilçe belediyesince yapılan imar uygulaması ile 7902 ada 35, 7905 ada 6 ve 7913 ada 33 parsellere şuyulandığı ve tapuya tescillerinin sağlandığı anlaşılmakla, dava konusu taşınmazın imar uygulaması ile gittiği taşınmazların başında fen bilirkişi marifetiyle keşif yapılıp, davalı idarece taşınmazlara el atılıp atılmadığı kesin olarak tespit edilip, dava konusu taşınmazların imar planındaki ayrılma amaçları da gözönünde tutularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince taşınmaz başında keşif yapılmak üzere davacı vekiline verilen kesin süreye rağmen keşif harcı ve masrafları yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; keşif avansının kalemler halinde ve toplam miktarı bildirilmediğinden keşif ara kararının usulune ve kanuna uygun olmadığını, keşif ara kararı sırasında bir kısım müvekkil davacıların ölü olduğunu, ölü kişilerin mirasçılarına ara karar tebliğ edilmeksizin davanın reddine karar verilmediğini, verilen kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun’un 120 inci maddesinin birinci fıkrası, 324 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Harç ve Avans Ödemesi” başlıklı 120 inci maddesinin birinci fıkrasında; harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkemece yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.

3. Delil ikamesi için avans başlıklı 6100 sayılı Kanun’nun 324 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. …” hükmüne yer verildiği, ikinci fıkrasında ise,” tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesinin hukuki sonucu olarak delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları” belirtilmiştir.

4. Somut olayda, Mahkemenin 01.12.2020 tarihli ve 06.04.2021 tarihli duruşma tutanakları dikkate alındığında 6100 sayılı Kanun’nun 324 üncü maddesi kapsamında usulüne uygun şekilde ve usulüne uygun süre verildiği halde keşif masrafı ile harcının yatırılmadığı anlaşıldığından, Dairemizin bozma ilamı ve dosya kapsamında ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararının ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.