Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13850 E. 2023/4079 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13850
KARAR NO : 2023/4079
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 13 parsel sayılı 1.339,17 m²lik taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, taşınmaza davalı idarece el atılması sonucu fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL bedel üzerinden Suruç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/422 Esas, 2018/669 Karar sayılı dosyasında Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda toplam tazminat miktarının 1.009.512,20 TL olarak belirlendiğini, bahse konu kararın istinaf incelemesi sonrası Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek ilk davada hükmedilmeyen 989.512,20 TL tazminatın ilk dava tarihi olan 29.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilince el atma tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin doğru olmadığını, hükme esas raporun eksik ve yetersiz inceleme sonucu verildiğini, bedelin yüksek olduğunu ve yeniden keşif yapılarak karar verilmesi gerektiğini, somut emsal ve dava konusu taşınmazın imar durumlarının karşılaştırılması gerektiğini ve taşınmazın değerinin tahmini değerler üzerinden belirlendiğini, bu nedenle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, ek dava konusu kararda davacının fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğuna dair talebi olmadığını, bu nedenle açılan ek davanın reddi gerektiğini, hükme esas bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olup bedelin oldukça yüksek çıkarıldığını, yeniden keşif yapılarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yer ile ilgili davacı vekili tarafından daha önce açılan ve kesinleşen davanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları gereği faizin ilk dava tarihinden başlatılmasında, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden ise davacı lehine asıl ve ek davada hükmedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hesaplanan nispi vekâlet ücretinden, asıl davada takdir edilmiş olan vekâlet ücretinin mahsup edilmesi suretiyle bakiye değer üzerinden tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, idarenin ilk davada hükme esas alınan rapora ilişkin itirazlarının kesin hüküm nedeniyle ek davada yeniden değerlendirilemeyeceği, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilk davada saklı tutulan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin tahsiline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 109, 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.