Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13580 E. 2023/1173 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13580
KARAR NO : 2023/1173
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

…, …, … ve … dışındaki davacıların paylarına düşen miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçenler dışındaki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacılar …, …, … ve … payları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi 764 ada 65 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemlerinin özel parselasyon planı kapsamında yürütüldüğünü ve buna ilişkin belgelerin Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi gerektiğini, tapu kaydında davacıların isimlerinin yer almadığını, hak sahipliğini kanıtlayacak belgelerin sunulması gerektiğini, rızai terkinin mevcut olup olmadığının tespiti için dava konusu taşınmaza ilişkin akit tablosunun kamulaştırmaya ilişkin bölümlerinin ilgili Tapu Müdürlüğünden celp edildikten sonra karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı idare yönünden kabulü ile davacılara ait hisselerin tamamı yol olarak kullanıldığından bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun davacının payı oranında iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, hükme elverişli olmayan rapor uyarınca belirlenen bedelin hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre dava tarihi itibarıyla belirlenen bedelin uygun olduğu, davalı idarenin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un “Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti” kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 20.12.1973 tarih ve 1973/306 sayılı kamu yararı kararı kapsamında … Mahallesi, 194 paftada yer alan 175.000,00 m² yüzölçümlü 764 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın İstanbul Çevre Yolu ve Boğaz Geçisi … güzergahında kalması nedeniyle 764 ada 2 parselin ifrazından oluşan dava konusu 764 ada 65 parsel sayılı 32.813,00 m² yüzölçümlü taşınmazın Karayolları kamulaştırma alanında kaldığı, davacıların muris bilgilerine ulaşılamadığından kamulaştırma evrakları tebliğ edilmediği, davalı idarece davacılar yönünden usulüne uygun bir kamulaştırma işleminin yapılmadığı anlaşılmıştır.

3.Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın tamamı yolda kaldığından davacılar payına düşen bedelin davalı idareden tahsiline, değerlendirme tarihi dava tarihi olduğundan dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, tamamına yol olarak el atılan taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 999 uncu maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdarenin Davacılar …, …, … ve … Dışındaki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdarenin Davacılar …, …, … ve …’a İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.