YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13418
KARAR NO : 2022/17445
KARAR TARİHİ : 05.12.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada İstanbul 10. Asliye Hukuk ile Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı … ve … vekillerinin süresi içinde yetki itirazında bulundukları, diğer davalı …’ın ise cevap vermediği ve ön inceleme duruşmasına katılmadığı, davalıların yerleşim yerlerinin ve taşınmazın bulunduğu yerin Bursa’da olduğu, davacı yetkili mahkemelerin dışında bir yerde dava açtığından seçimlik hakkın davalılara geçtiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda davalı … ve… tarafından yetki itirazında bulunulduğu, tasarrufun iptali davasının niteliği gereği davada kesin yetki kuralı olmasa bile, bonodaki yetki kaydının HMK’nın 17. ve 18. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi niteliğinde olduğundan ve kesin yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenip bu sözleşmenin kefil olarak bonoda imzası bulunan borçlu … ve borçludan taşınmazı devralan diğer davalılar açısından da geçerli olacağından, davada yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, iptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK’nın 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Kanun’un 7/1. maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK’nın 12. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. İİK’nın 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi yasa gereğidir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz.
Somut olayda; davalı … ve … vekillerinin süresi içinde yetki itirazında bulundukları ve yetkili mahkeme olarak Bursa Mahkemelerini gösterdikleri, diğer davalı …’ın ise cevap vermediği ve ön inceleme duruşmasına katılmadığı, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade edeceğinden, uyuşmazlığın Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.