Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13414 E. 2023/3015 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13414
KARAR NO : 2023/3015
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli ili, … ilçesi, … Mahallesi, 335 ada 8 parsel sayılı taşınmazın da aralarında bulunduğu davalılar adına kayıtlı 28 adet taşınmazın 11. Tugay Komutanlığına ait askeri saha içerisinde kaldığını, bu taşınmazın Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırıldığını, Takdir Komisyonunca taşınmaz için biçilen değerin 6830 sayılı İstimlak Kanunu (6830 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olarak bankaya makbuz karşılığı ve davalıların nam ve hesabına bloke edildiğini, davalılar ve varislerinin bugüne kadar kamulaştırma işlemine ve kamulaştırma bedeline karşı herhangi bir dava açmadıklarını beyanla davaya konu taşınmazın 6830 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi gereği davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 1983 yılından evvel tarla vasıflı davaya konu taşınmazın malikinin müvekkilleri olduğunun tapu kayıtlarına göre sabit olduğunu, taşınmazın zamanla değerinin arttığını, davacı idarenin mevzuata aykırı şekilde kamulaştırma işlemlerini yürüttüğünü, yatırılan kamulaştırma bedelinin hak sahiplerince çekilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.05.1984 tarihli ve 1983/50 Esas, 1984/125 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve davaya konu taşınmazların davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli ve 2014/6705 Esas, 2016/3993 Karar sayılı ilâmı ile bir kısım davalıların dava tarihinden evvel vefat ettikleri, bir kısmının ise yargılama sırasında vefat ettikleri, bu kapsamda taraf teşkilinin tam olarak sağlanmaksızın esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı, dava konusu 28 parça taşınmaz hakkındaki yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için her bir parsel yönünden davaların ayrılması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 27.11.2019 tarihli ve 2018/734 Esas, 2019/1363 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak verilen tefrik kararı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.06.2021 tarihli ve 2020/5417 Esas, 2021/9068 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu taşınmazın Denizli İl İdare Kurulunun 23.08.1973 tarihli ve 1973/1448 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde hissedar olan davalı-muris …’ın 15.10.1968 tarihinde kamulaştırma işleminin tebliğinden önce öldüğü ve mirasçılarına da kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkartıldığına dair bir bilgi ve belgeye de dosya arasında rastlanmadığı gibi dosyada mevcut 58. Er Eğitim Tümen Saymanlığının 26.01.1976 tarihli ve 98 sayılı yazısında dava konusu taşınmaza ilişkin tapu maliki … adına kamulaştırma bedelinin şartlı olarak ikinci bir işara kadar ödeme yapılmamak kaydı ile bankaya yatırılmış olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde, 6830 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi düzenlenmesinde kamulaştırma bedelinin kayıtsız şartsız ödenmesine ilişkin düzenleme bulunmadığını, kamulaştırma işlemi usul ve yasaya uygun yapılmış olup kamulaştırmanın kesinleştiğini, davalı … mirasçılarının noter tebliğinden haberdar olduklarından usulsüz tebligatın usulüne uygun hale geldiğini, tapu kaydında malik olarak gözüken … adına tebligat çıkartılmasında tapuda intikal işlemini yaptırmayan …’ın mirasçılarının sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi ile geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.