Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13372 E. 2023/5610 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13372
KARAR NO : 2023/5610
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı lehine tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 235 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı lehine tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edilmesi gerektiğini, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiğini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değer üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının % 8 alınması gerektiğini, uydu fotoğrafında görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için hesaplama yapıldığını, 2016 yılı Kulp ilçesi verilerinin mevzuata aykırı tesis edilen veriler olduğunu, böylelikle taşınmaza fazla kamulaştırma bedeli tespit edildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplamaların hatalı olduğunu, veri cetvelinde çelişkiler bulunduğunu, Kulp bölgesinin veri ortalamasının il ortalamasının üzerinde olduğu yan ürünün hesaplamada dikkate alınmadığını, taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artış oranının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, ancak hükmün idare tarafından fazla depo edilen bölümüne ilişkin kısmın hatalı olduğu, davacı kurumun harçtan muaf hale geldiği halde dava açılarken yatırılan peşin harcın davacı idareye iadesine karar verilmemesi hatalı bulunarak, hükmün bu yönlerden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının tespitinde değerlendirilen unsurların mükerrer olarak objektif değer artış oranının tayininde de dikkate alındığını, taşınmazın objektif değer artışı uygulanmasını gerektiren bir özelliğinin bulunmadığını, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele bankaca faiz ödemesi yapıldığı halde, ayrıca faiz hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğunu ve müvekkili idarenin harçlardan muaf olduğu halde aleyhine istinaf başvuru harcına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebe planının bir yılda iki ürün elde edilebilecek şekilde düzenlenmesini, kapitalizasyon faizinin % 3 oranında alınmasını, taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artış oranının en az % 50 oranında uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 235 ada 23 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu ve aynı münavebe planının aynı yöreden gelen Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda da uygulandığı tespit edilmiştir.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6.Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idarenin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının bir kısmının kabulü ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan “2.725,00” sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine “5.100,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.