Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13279 E. 2023/3662 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13279
KARAR NO : 2023/3662
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 118 ada 52 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazla ilgili olarak daha evvel Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/168 D. İş sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma dosyası ile araziye giriş izni verildiğini, acele kamulaştırma kararında 2012 yılı birim fiyatları esas alınarak bedel tespiti yapıldığını, mülkiyetin idare adına tescil edilmemiş olması nedeniyle bu davada da mahallinde keşif yapılarak bedel tespiti için yeniden bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini, 2013 yılı Tüketici Fiyat Endeksi %7,40, Üretici Fiyat Endeksi %6,97, 2014 yılı Tüketici Fiyat Endeksi %8,17, Üretici Fiyat Endeksi %6,36, olarak belirlendiğini, acele kamulaştırma kararındaki kamulaştırma bedeli üzerine sadece iki yıllık enflasyon farkı konulması hâlinde bile ciddi bir farkın ortaya çıkacağını, dava konusu taşınmazın sulu arazi niteliğinde olduğunu, taşınmazdan yılda iki ürün alınabildiğini, taşınmazın gerçek değerinin acele el koyma kararındaki değerden çok daha yüksek olacağını, bu nedenlerle taşınmaz bedelinin tespiti için bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak rapor aldırılarak acele kamulaştırma kararında belirlenen kıymet takdirine itibar edilmemesini, vekâlet ücretinin davacı idareye yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2019 tarihli ve 2017/450 Esas, 2019/250 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2017 tarihli ve 2014/862 Esas, 2017/175 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.05.2017 tarihli ve 2014/862 Esas, 2017/175 Karar sayılı kararıyla taşınmazın kapama hurma bahçesi niteliğinde olduğu belirlenmiş olup net gelir hesabı yapılırken bir dekarda brüt gelir 2.400,00 TL olarak esas alınmış ve masrafın brüt gelirin %40’ı olduğu kabul edilerek net gelir 1.440,00 TL olarak belirlenmiş ve bu hâliyle bilirkişilerin maktuen belirledikleri değerleri esas almaları yöntem olarak yerinde bulunmamış ise de Dairemizce değerlendirme yılına ait tarım müdürlüğü resmî verileri İlk Derece Mahkemesine yazılan talimat ile temin edilmiş, resmî verilere göre yapılan denetimde; bilirkişi kurulunca belirlenen maktu veri değerlerinin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verilerinin alt ve üst sınırları arasında olduğu görülmüş ve bu hâli ile dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulunca hesaplanan sonuç metrekare değerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz ilâmıyla; dava konusu taşınmazın hükme esas raporda ağaçların yaşı, cins ve verim durumu değerlendirilmeden kapama bahçe niteliğinde olduğu kabul edildiği ve soyut ifadelerle belirlenen net geliri üzerinden bedel tespit edildiği dikkate alınarak taşınmazın gerçek niteliği tespit edilerek dava tarihi olan 2014 yılı itibarıyla taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinslerine göre, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri dosya arasına alınıp, resmî verilere göre bedel tespiti gerekirken denetime elverişsiz rapora dayanılarak hüküm kurulması hatalı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine uygun olmadığını, belirlenen bedelin ilçe tarım verileri ortalamasının üzerinde alınarak yüksek belirlendiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur .

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama hurma bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.