Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13056 E. 2023/2728 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13056
KARAR NO : 2023/2728
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul / Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; müdahalenin meni talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların maliki olduğu dava konusu İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, 2247 parsel sayılı taşınmaza park yapılmak ve çevresi duvarlarla çevrilmek suretiyle davalı idare tarafından kullanılmaya başlandığını, davalı idarenin haksız müdahalesinin meni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığını, davalı idarenin davacılar adına kayıtlı olan dava konusu taşınmaza park yapılabilmesi için mülkiyetin belediye adına geçişinin yapılmasını talep ettiklerini, ancak 15.12.2006, 16.01.2008, 17.02.2008, 14.06.2008, 16.12.2011, 14.09.2012, 14.03.2013 tarihli 1/1000 ölçekli … … revizyon uygulama imar planında konut alanında kalması sebebiyle kamulaştırma işleminin yapılamadığını, dava konusu taşınmazın park alanına alınmasına ilişkin plan değişikliğinin mülkiyet durumu nedeniyle değerlendirilemediğini, taşınmazın değerinin piyasa araştırma komisyonu ve Başkanlık Kıymet Takdir Komisyonunca belirlendiğini ve komisyon raporu hazırlandığını, söz konusu taşınmazın malikleri ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22 nci maddesinin (e) bendine göre doğrudan temin yoluyla satın alınabilmesi için uzlaşma sağlanmasını ve uzlaşma komisyonunca tutanağın hazırlanması için komisyona gönderildiğini bu nedenle de işlemlerin bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için bitişik ev sahipleri, muhtarlık ve bölge sakinlerinin talepleri üzerine temizlenerek kamu hizmeti için kullanıldığını, taşınmazın ticari amaçla kullanılmadığı ve belediyenin bundan herhangi bir gelir elde etmediğini, sadece kamu yararı gözetilerek yapıldığını, bu nedenler haksız davanın reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.10.2015 tarihli ve 2013/571 Esas, 2015/372 Karar sayılı kararı ile davacının meni müdahale talebi yönünden vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, müdahalenin önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak dava konusu taşınmaza dava tarihinden geriye doğru beş yıllık dönemde davalı idarece el atılıp atılmadığı anlaşılamadığından, öncelikle, davalı idare tarafından dava konusu taşınmaza el atılıp atılmadığı hususunda taraflardan delilleri sorularak, davalı idare tarafından park yapılmak suretiyle el atma olgusunun gerçekleştiğinin tespiti halinde ise dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede mutat arsaların kullanım şekli belirlenerek, dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmesinin ibraz ettirilerek, mahallinde keşif yapılıp, taşınmaz ile eksik ve üstün yönleri kıyaslanmak suretiyle ecrimisil hesabı yapılması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi, gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müdahalenin men’i talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 15.12.2006, 16.01.2008, 17.02.2008, 14.06.2008, 16.12.2011, 14.09.2012, 14.03.2013 tarihlerine ilişkin revizyon uygulama imar planında konut alanında kaldığını, … ve …’in taşınmazı 31.01.2014 tarihinde davacılardan satın aldıkları ve daha sonradan 21.04.2014 tarihinde parselin tamamını …’a sattıklarının tapu senedinden anlaşıldığını, 2008 ile 2013 yılları arasında davacılar tarafından Belediyeye herhangi bir inşaat izni ve ruhsat için müracaatta bulunulmamış olup, davacıların mağdur edilmediğini, tapu maliki … tarafından ruhsat için gerekli girişimlerde bulunulması üzerine kat irtifakı kurularak 60 adet bağımsız bölüm inşa edildiğini, taşınmazın üzerinde 2007 yılında park yapıldığı ve 25.02.2014 tarihinde kaldırıldığını, davacılar taşınmazı üçüncü kişiye sattıklarından tüm hakları sona erdiğini, bu nedenle ecrimisil davasının da konusuz kaldığını, davacıların işbu davada hukuki menfaatlerinin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan ecrimisil bedelinin de yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu maliki davacı ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve ecrimisil bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 683 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “…Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.