Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/12543 E. 2023/2764 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12543
KARAR NO : 2023/2764
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare ve davacı … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde; dava konusu İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi 792 ada 56 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından yol ve kaldırım yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını belirtip, kamulaştırmasız el atma bedelinin tespitiyle hisselerine düşen miktara esas olmak üzere belirlenecek tazminatın ve ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili asıl ve birleştirilen davalara ilişkin cevap dilekçelerinde; tazminat ve ecrimisil talep etme şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.2.2016 tarihli ve 2013/492 Esas 2016/58 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davalarda belirlenen kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat taleplerinin kabulüne, ecrimisil taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ile davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; İzmir ili, … ilçesi, … mahallesi 792 ada 56 parsel sayılı taşınmazın asıl ve birleştirilen dava tarihlerindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ecrimisil talebi bakımından ise taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilerek ve davacı tarafa emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilerek emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil bedelinin tespiti için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2020/59 Esas 2022/274 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davalarda ecrimisil talebinin kabulüne kamulaştırmasız el atma nedeni ile belirlenen tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare ve davacı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı … temyiz dilekçesinde; davacılar murisi … mirasçılarından …’nun ad ve soyadının hüküm fıkrasında … olarak yazılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; davacılardan …’un yargılama sırasında hissesini dava dışı sahsa sattığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, ilk kararı temyiz etmeyenler yönünden ecrimisil hesaplanmasının doğru olmadığını, el atma tarihinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi, bedelinin ve hesaplanacak ecrimisil miktarının sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

5. 6100 Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi 792 ada 56 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve ecrimisil bedeli hesaplanmak suretiyle davalı idareden tahsili yerindedir.

3. Dairemiz bozma ilamı öncesi ilk kararı temyiz etmeyen davacılar bakımından tefrik kararı verilerek bu davacılar hisseleri bakımından ecrimisil hesaplaması yapılmayarak, davalı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine dikkat edilmek suretiyle hüküm kurulması yerindedir.

4. Yapılan incelemede, davacılardan …’un yargılama sırasında hissesini dava dışı sahsa sattığı anlaşıldığından; 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması halinde, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, mahkemece yeni malike dava ihbar edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

5. Davacılar murisi … mirasçılarından …’nun ad ve soyadının hüküm fıkrasında … olarak yazılması hatalı olup bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı … ile davalı idare vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden 886,70 TL temyize başvurma harcının alınmasına, asıl dava davacısından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.