YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12505
KARAR NO : 2023/615
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi 242 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 757,23 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin davalıya ait … Mahallesi 242 ada 9 parselin 757,23 m²lik kısmının bedel tespiti ve davalı idare adına kayıt ve tesciline yönelik Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/79 Esasında kayıtlı dava açıldığını, açılan davanın kamulaştırma bedelinin kesin süreye rağmen davacı idarece depo edilmediğinden reddine karar verildiğini, hükmün kesinleştiğini, kamulaştırılmak istenen taşınmazdan kalan kısmına ulaşımı sağlayacak bir yolun bulunmadığını, arta kalan kısmın kullanıma elverişli olmadığını, kamulaştırmadan geriye kalan 573,73 m²lik alanda mevcut yol sorunu nedeniyle davalı ve ailesinin yaşamının güçleştiğini, bundan dolayı … Mahallesi 242 ada 9 parselin tamamının kamulaştırılmasını, bunun kabul olmaması halinde kamulaştırma haricinde davalıya kalan kısmında kamulaştırma sebebiyle meydana gelen değer azalışının ve doğacak kazanç kaybının belirlenmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespitini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, idareleri lehine vekalet ücreti taktir edilmemesinin doğru olmadığını, faiz bitiş tarihinin mahkeme karar tarihi olması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı ve gerçek değere ulaşmak amacıyla objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin ve kamulaştırmadan arta kalan kısım için uygulanan değer azalışı oranının yerinde olduğu belirtilerek, karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen bedelin davalıya derhal ödenmesi yönünden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle bedele itiraz ederek idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi 242 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının makul olduğu sonucuna varılmıştır.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
6. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ilişkin düzenlemenin iptali kararı doğrultusunda, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedelin derhal ödenmesi yönünde hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi de isabetlidir.
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.