YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12498
KARAR NO : 2023/3775
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davalı idare yönünden kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 326 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı idarenin ikinci kez yapmış olduğu imar uygulaması sebebiyle davacının payında 160,12 m² eksilme meydana geldiğini ve yapılan araştırma ile davaya konu edilen bu alana idare tarafından kaldırım yapmak, yol açmak ve asfaltlamak suretiyle el atıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; uzlaşmanın dava şartı olup, uzlaşma yoluna başvurulmadan dava açıldığından, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat ve ecrimisil yönünden zamanaşımı ve hak düşürücü süre iddiasında bulunduklarını, idarenin söz konusu taşınmaza ilişkin haksız el atma fiilinin olmadığını, yapılan araştırma neticesinde dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan yolun 40-50 yıldan beri var olduğunu ve yine cevap dilekçesine ek sundukları evraklarda görüleceği üzere 326 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların malikleri ile Dünya Harita Bürosu arasında yapılan sözleşmeye istinaden 22.07.2016 tarihli ve 1337 sayılı evrak kayıt numaralı dilekçe ile 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) 15 inci ve 16 ncı maddeleri gereğince yola terk ve tevhit işlemi talep edildiğini ve talep doğrultusunda Belediye Encümeni’nin 26.07.2017 tarihli kararı ile 326 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların bedelsiz olarak yola terk ve tevhit işlemi yapıldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, taleple bağlı kalınarak 500,00 TL tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve her dönem için kabul edilen ecrimisil bedelinin dönem sonları itibarıyla işleyecek yasal faizi davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin fazlaya ilişkin saklı tutulan haklarını redderek davanın reddine ilişkin kurduğu hükmün doğru olmadığını, ıslah talepleri doğrultusunda fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması gerektiğini, serbest piyasa fiyatının yüksek olup hükme esas raporda tespit edilen birim bedelin düşük kaldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza haksız el atma eyleminin olmadığını bu nedele tazminat ve ecrimisil yönünden davanın reddi gerektiğini, 326 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların malikleri ile Dünya Harita Bürosu arasında yapılan sözleşmeye istinaden 22.07.2016 tarihli ve 1337 sayılı evrak kayıt numaralı dilekçe ile 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) 15 inci ve 16 ncı maddeleri gereğince yola terk ve tevhit işlemi talep edildiğini ve talep doğrultusunda Belediye Encümeni’nin 26.07.2017 tarihli kararı ile 326 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar bedelsiz olarak yola terk ve tevhit işlemi yapıldığını, kamu yararına gayrimenkul sahibi rıza gösterdiği takdir de mahkemeye başvurma hakkından da vazgeçmiş sayılacağını, bununla birlikte 05.11.2019 tarihli duruşmada davacıya 1haftalık ıslah süresine rağmen süresinde ıslah yapmadığı için davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi rapor ve krokisine göre 326 ada 5 nolu parselin 04.01.2017 tarihli ve 122 yevmiye numaralı tevhit ve yola terk işlemi sonucu 326 ada 8 parsel olarak tapuya tescil edildiği, A harfi ile yola terk edilen kısmın 158,88 m² olup hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği; ancak … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan 326 ada 3, 4 ve 5 nolu parsellerin malikleri ile Dünya Harita Bürosu arasında yapılan sözleşmeye istinaden 3194 sayılı Kanun’un 15 inci ve 16 ncı maddeleri gereğince bedelsiz olarak yola terk talebi üzerine Siirt Belediyesinin 26.07.2016 tarihli ve 94 sayılı encümen kararı ile … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan 326 ada 4 ve 5 parsellerin imar planında yollara denk gelen kısımların bedelsiz olarak yola terk edildikten sonra 326 ada 3, 4 ve 5 parsellerin tevhit edilerek davacının tam hisse ile maliki olduğu 326 ada 5 parsel sayılı 389,76 m² yüzölçümlü taşınmaz ile aynı yerde bulunan ve dava dışı kişiler adına kayıtlı olan 326 ada 3 parsel ile 326 ada 4 parsel sayılı taşınmazların bedelsiz olarak yola terk edildikten sonra tevhit edilerek 947,65 m² yüzölçümlü arsa vasıflı 326 ada 8 parselin oluştuğu, davacının 326 ada 8 parselde 444/1823 hisse ile paydaş olduğu, eldeki davanın konusunun davacı tarafça 3194 sayılı Kanun’un 15 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca bedelsiz olarak yola terk edilen 158,88 m²lik alana ilişkin olduğu tespit edilerek, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesindeki düzenleme uyarınca, bedelsiz imar yolu olarak terk edilen ve fiilen de yol olarak kullanılan dava konusu yere ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkeme hükmünün davalı yönünden kesin olmasına rağmen istinaf talepleri incelenerek davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükmün davalı yönünden kesin olduğunu, dava tarihine göre yola terkin olmadığını, bu nedenle davanın reddinin yanlış olduğunu, ecrimisil bedelinin davacının mağduriyetini giderici şekilde belirlenmediğini, taşınmazın serbest piyasaya göre bedelinin daha yüksek olması gerektiğini, hükme esas alınan raporda ise belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmaz ile aynı özellikteki emsaller ile karşılaştırma yapılmasının gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi.
3.3194 sayılı Kanun’un 15 inci ve 16 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Siirt ili, … ilçesi, Bahçelievler Mahallesi, 391 m² yüzölçümlü 326 ada 5 parselin de aralarında bulunduğu 326 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların malikleri ile Dünya Harita Bürosu arasında yapılan sözleşmeye istinaden 3194 sayılı Kanun’un 15 inci ve 16 ncı maddeleri gereğince bedelsiz olarak yola terk ve tevhit işleminin talep edilmesi üzerine Siirt Belediyesinin 26.07.2016 tarihli ve 94 sayılı Encümen kararı ile Siirt ili, … ilçesi, Bahçelievler Mahallesinde bulunan 326 ada 4 ve 5 parsellerin imar planında yollara denk gelen kısımların bedelsiz olarak yola terk edildikten sonra 326 ada 3, 4 ve 5 parsellerin tevhit edilerek 947,65 m² yüzölçümlü arsa vasıflı 326 ada 8 parselin oluştuğu, davacının 326 ada 8 parselde 444/1823 hisse ile paydaş olduğu, eldeki davanın konusunun davacı tarafından 3194 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri uyarınca bedelsiz olarak yola terk edilen 158,88 m²lik alana ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
3. 2942 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi kapsamı doğrultusunda imar düzenlemesi sırasında malikinin muvafakati ile yol, yeşil alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı hususu da dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.