YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12473
KARAR NO : 2023/450
KARAR TARİHİ : 18.01.2023
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … Mahallesi 240 ada 17 parsel sayılı ifrazen 32 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamu düzenine ilişkin maddi hataların mahkemece resen düzeltilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanılan münavebe sisteminin hatalı olduğunu ve turşuluk hıyarın … Mahallesine ait mutad bir ürün olmadığını, dava konusu taşınmazın sulandığına dair somut bir delil bulunmadığı halde soyut ifadelerle sulu arazi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, objektif değer artış oranı yüksek belirlenerek kamulaştırma bedelinin yüksek tespit edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu belirtilerek, karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen bedelin davalılara derhal ödenmesi ve yasal faiz yönünden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalılar tapu mâliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki … Mahallesi 240 ada 17 parsel sayılı ifrazen 32 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın sulama kaynağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklandığı gibi, idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda da dava konusu taşınmazın sulu arazi olduğu belirtilerek değer biçilmiştir.
4. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin dosya kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.
5. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile istinaf ve temyiz eden tarafın sıfatı nazara alınarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
6. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli, 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli, 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasında yer alan tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ilişkin düzenlemenin iptali kararı doğrultusunda, karar kesinleştiğinde davalılara ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedelin derhal ödenmesi yönünde hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi de isabetlidir.
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve Kanun’a uygun olup davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.