Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/12038 E. 2023/5517 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12038
KARAR NO : 2023/5517
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine, re’sen İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesinde tapuya kayıtlı 372 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekillerinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara hisseleri oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin değerlendirmede esas alınmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken taşınmaz üzerinde sebze ekili olmamasına rağmen münavebe ürünlerinde sebzelerin göz önüne alındığını, hesaplamaya dahil edilen ürünlerin veriminin yüksek alındığını, üretim masraflarının düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, tarım arazilerinin azlığı ve köylünün ekonomik bağımlılığı, verimlilik, tarım arazisinin köy, ilçe ve yollara yakınlığı gibi hususların yarattığı ekonomik değer dikkate alındığında objektif değer artışının uygulanmamasının kabulünün mümkün olmadığını, yıl içinde birden fazla ürünün alınmasına imkan tanıyacak nitelikteyken yılda bir ürün metodu ile hesaplamanın yapılmış olmasının kabulünün mümkün olmadığını, münavebe ürünlerinin hatalı alındığını, masrafın buğday için brüt gelirin %50’sinin üzerinde alındığının görüldüğünü, oysa Yargıtay 5. Hukuk Dairesi ilamında üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’den fazla olamayacağını belirttiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın bulunduğu Kulp ilçesi sınırları içerisinde sulu arazide dahi dane mısır tarımı ve üretimi yapılmadığını, buğday hasadından hemen sonra 3 aylık dar bir zaman dilimi içerisinde yetişecek şekilde yemlik (slajlık) mısır üretimi yaptıklarını, yanlış bir münavebe sistemi uygulandığını, böylece dava konusu arazinin gerçek değerinin çok altında bir bedelle fiyatlandırıldığını, ikinci ürün olarak buğdayın yanında yemlik mısır olarak münavebeye esas alınabilecek olan mısırın, ilçede hiç üretimi yapılmayan dane mısır olarak 3 üncü yıl münavebe bitkisi olarak hesaplamaya esas alınmasının tümden hatalı olduğunu, bilirkişi kurulunun mısır küspesinden elde edilen gelire raporda yer vermemesi ve dane mısırın yan ürünü olan mısır küspesinin gelirini hesaplamada dikkate almamasınında yine raporda müvekkil aleyhine yapılmış önemli bir hesaplama noksanlığı ve hata olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu belirtilerek fazla depo edilen bedelin iadesine, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararıyla derhal ödenmesine karar verilen bedel kısmı yönünden faiz bitiş tarihinin de ilk karar tarihi olması ve davacı idarece fazla bloke edilen ve iadesine karar verilen tutarın doğru gösterilmesine ilişkin hükümler düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek mısır ve buğdayın yan ürünlerin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğinden kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı … ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulanmaması uygun görülmüştür.

4. Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve dava konusu taşınmaz ile aynı niteliklere sahip olduğu anlaşılan taşınmazlarda sulu şartlarda münavebeye alınan ürünler ile masraflar ve verimleri nazara alındığında, münavebe planı, verim ve masraflar uygun görülmüştür.

5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı … vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı …’dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.