Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/12034 E. 2023/5446 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12034
KARAR NO : 2023/5446
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun davalı vekili yönünden esastan reddine davacı idare vekili yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 224 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edileceğini, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiğini yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değerler üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idarenin yargı harçlarından muaf olduğunu, kamulaştırma bedeline işleyecek yasal faizin bozma öncesi verilmiş olan ilk karar tarihine kadar hesaplanması gerekirken, bozma sonrası verilen karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hesaplamada kullanılan mutat münavebe ürünlerinde vatandaşların kendi ihtiyaçları için yetiştirdikleri sebzenin göz önüne alındığını, oysa yörede sulu arazide buğday, dane mısırın mutat olarak yetiştirildiği, bu kapsamda dava konusu parselin bulunduğu köyün Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlarının ilgili kurumdan talep edilip değerlendirme yapılması gerekirken, bu hususta herhangi bir araştırma ve incelemenin yapılmadığını, bilirkişilerin sebzelerin içerisinde fiyatı en yüksek olan biber ve hıyarı baz alarak hesaplama yaptıklarını, oysa ki fiyatı düşük başka sebzelerin de bulunduğunu, münavebe bitkisi olarak hesaplamaya dahil edilen biber ve hıyarın verimlerinin yüksek, masraflarının düşük alındığını, bilirkişi raporunda ürünlerin üretim masraflarının düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının %4 belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın keşfi sırasında sebze ekili olmamasına rağmen, sebze münavebesi yoluna gidilerek değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, taşınmazın tapu kaydında ve fen bilirkişi raporunda susuz tarla olarak belirtildiği halde, bilirkişiler tarafından sulanabilir tarım arazisi olarak değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, taşınmazın motopompla sulama yapıldığı için motopompla yapılan sulamanın masraflarının dikkate alınmadığını, bu masrafın üretim masraflarına %15 ilave edilmesi gerektiğini, ileri sürülerek istinaf isteminde bulunmuştur.

2.Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde yapılan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hükme esas almış olduğu bilirkişi raporunun dosya içerisinde bulunan verilere aykırı şekilde hazırlandığını, o yerdeki Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, verilerin İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırlamış olduğu 2017 yılına ait Kulp ilçesi TAMSİS veri cetvelleriyle kıyaslandığında hatalı ve davacı kurum lehine hazırlandığının açıkça görüldüğünü, … köyü için mısır ürününün bir münavebe ürünü olarak belirtilmediğini, bu nedenle 3 yıllık münavebe planı ile mısırın tek yıllık ürün olarak kabulü ile hesaplamanın yapılmış olmasının taşınmazın gerçek değerini ortaya çıkarmadığını, bilirkişi raporunda birinci ürün olarak buğday hesaplandığını, uygulanması talep olunan ve uygulanan veri cetvelinin sağlıklı hazırlanmadığının, buğdayın maliyet miktarında kendisini açıkça gösterdiğini, münavebeye esas alınan ürünlerden dane mısırın samanının da münavebeye dahil edilmesi gerektiğini, bu husus düşünülmeden kurulan hükmün bozulmayı gerektirdiğini, ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğunu belirtilerek, ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen belirlenecek nedenlerle temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 224 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.

4.Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5.Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve dava konusu taşınmaz ile aynı niteliklere sahip olduğu anlaşılan taşınmazlarda sulu şartlarda münavebeye alınan ürünler ile masrafları ve verimleri nazara alındığında, münavebe planı, verim, fiyat ve masraflar uygun görülmüştür.

6.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.