Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11869 E. 2023/430 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11869
KARAR NO : 2023/430
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul ve eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırı geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (610 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması halinde anılan Kanunun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanunun 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar için hüküm altına alınana ve temyize konu edilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle, ecrimisil talebi yönünden davalı idareler vekillerinin temyiz isteminin reddine karar verildikten sonra, davalı idareler vekillerinin tazminat talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde; Çorum ili, … ilçesi, … Mahallesi 290 ada 15 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına Çorum Belediyesince yol ve park yapılarak bir kısmına ise DSİ tarafından kanal yapılarak tamamının kamu hizmetine tahsis edildiğini belirterek asıl dava yönünden ecrimisil ve birleştirilen davalar yönünden ise ecrimisil ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı DSİ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın DSİ yönünden reddi gerektiği, belediye mücavir alan sınırları içinde kalan derelerde ıslah yapılması gerekmesi halinde kamulaştırma işlemlerinin ilgili belediyeler tarafından yapılarak yerin ihtilafsız olarak müvekkil idareye teslim edilmesi gerektiğini, ilgili parselde yapılacak tüm kamulaştırma işlemleri davalı … Belediyesi tarafından yapılmakta olup müvekkil idareye sorumluluk ve husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüştür.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz imar planında olup her ne kadar kamulaştırma kararı verilmiş olsa da kamulaştırma işlemlerine başlandığını, taşınmazdan kanal geçtiğini bu hususun da dikkate alınması gerektiğini, davacıların taşınmazın değerini belirleyecek hususlardaki beyanlarını kabul etmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ve el atma tazminatı ve ecrimisil bedelinin tespiti ile davalı idarelerden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda emsal olarak alınan satışın hisse satışı olduğu gibi üzerindeki yapı bedeli düşülmeden m² değeri hesaplanmasının hatalı olduğunu, ecrimisil hesabında emsal alınan kira sözleşmesindeki taşınmazın çok değerli olduğunın, dosyaya sundukları emsalin esas alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı DSİ istinaf dilekçesinde özetle; davanın DSİ yönünden reddi gerektiğini, belediye mücavir alan sınırları içinde kalan derelerde ıslah yapılması gerekmesi halinde kamulaştırma işlemlerinin ilgili belediyeler tarafından yapılarak yerin ihtilafsız olarak müvekkil idareye teslim edilmesi gerektiğini, ilgili parselde yapılacak tüm kamulaştırma işlemlerinin davalı … Belediyesi tarafından yapılmakta olup müvekkil idareye sorumluluk ve husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, ecrimisil hesabı yapılırken mükerrer değer artışı uygulanmış olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği ve taşınmaz için belirlenen tazminat ve ecrimisil bedelleri uygun olduğu gerekçesiyle davalı idareler vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2.Davalı DSİ vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacılar tapu mâliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ve kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen taşınmazın değerinin biçilmesi ile ecrimisil ve tazminat bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Çorum ili, … ilçesi, … Mahallesi 290 ada 15 parsel sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve Kanun’a uygun olup davalı idareler vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı idarelerin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idareler vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdarelerin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanun’a uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Davalı … Başkanlığından aşağıda yazılı kalan onama harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.