Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11828 E. 2023/6232 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11828
KARAR NO : 2023/6232
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı … vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat … ile dahili davalı idare vekili Avukat … gelmiş, diğer davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 369 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından bedel ödenmeksizin yol geçirilerek kamulaştırmasız olarak el atıldığından bahisle taşınmazın üzerindeki muhdesatlar ile birlikte bedeli yönünden belirlenecek tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Ankara-Pozantı otoyolu kamulaştırması kapsamında olduğunu, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile yapılan anlaşmaya göre üzerindeki müştemilatlar yönünden davacıya pazarlığa davet yazısı gönderildiğini, 13.11.2018 tarihinde pazarlık görüşmesinin gerçekleştirileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde toplulaştırma çalışmasının neticelenerek yeni kayıtların oluştuğunu, kesinleşen toplulaştırma çalışmasına göre konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın dava tarihi itibarıyla haklılık durumuna göre yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile toplulaştırma sonucunda davacıya verilen taşınmazın benzer olmadığını, yeni verilen taşınmazın verimsiz olduğunu, el atma tarihinde toplulaştırma çalışmasının kesinleşmediğini, ayrıca dava konusu taşınmazdaki müştemilatların bedeline hükmedilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kaydında şerh olduğunu, davacının toplulaştırma işleminden haberdar olduğu hâlde dava açtığından idare aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 369 parsel sayılı taşınmazın tamamına Ankara-Pozantı Otoyolu inşaatı olarak el atıldığı anlaşılmış ise de dava konusu taşınmaz toplulaştırma çalışması kapsamında olup, yargılama sırasında toplulaştırmanın sonuçlanarak davacının payının 125872 ada 9 parselde tescil edildiği ve yeni oluşan parsele davalı idarenin fiili el atmasının bulunmadığını anlaşıldığından taşınmazın zemini ile ilgili dava konusuz kaldığından zemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ve her ne kadar tapuda toplulaştırma şerhi mevcut ise de henüz askı çalışmalarının kesinleşmediği aşamada dava açılması nazara alındığında davacı davasında haklı olduğundan lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek taşınmazın toplulaştırma ve fiili el atma yapılmadan önce üzerinde mevcut muhtesatların bedeli yönünden alınan ek rapor doğrultusunda belirlenen bedelden davacı tarafa, davalı idarece 19.02.2021 tarihli dekont ile ödenen 37.316,94 TL bedelin de düşülmesi suretiyle hesaplanan bedel üzerinden taleple bağlı kalınarak ve talep edilen tutar maktu vekâlet ücreti altında olduğundan bu tutar ile sınırlı olarak vekâlet ücreti takdir edilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ıslah için süre verilmesi gerektiğini,bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müştemilat bedelinin düşük, ağaç bedelinin eksik hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; parsel üzerinde kalan müştemilat bedelinin davacı tarafa ödendiğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Yavrucuk Mahallesi 369 parsel sayılı taşınmazın tamamına Ankara-Pozantı Otoyolu inşaatı olarak el atıldığı anlaşılmış ise de yargılama sırasında sonuçlanan toplulaştırma çalışmaları nedeni ile davacının payının 125872 ada 9 parsele tescil edildiği ve yeni oluşan parsele davalı idarenin fiili el atmasının bulunmadığını anlaşıldığından taşınmazın zemini ile ilgili konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerindedir.

3. Taşınmazın toplulaştırma ve fiili el atma yapılmadan önce üzerinde mevcut muhtesatların bedeli yönünden alınan ek rapor doğrultusunda belirlenen bedelden, davalı idarece 19.02.2021 tarihli dekont ile ödenen bedelin de düşülmesi suretiyle hesaplanan bedel üzerinden karar verilmesi doğrudur.

4. Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek davacı taraf lehine vekâlet ücretine ve davalı idare aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi talep edilen tutar maktu vekâlet ücretinin altında olduğundan bu tutar ile sınırlı olarak vekalet ücreti takdir edilmesi isabetlidir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı … vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalı … vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.