YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11823
KARAR NO : 2023/5563
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat … ile davacı idare vekili Avukat … gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 105 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunu kabil etmediklerini, münavebeye alınan ürünlerine verimi ve satış fiyatı düşük, masrafın ise yüksek alınmak suretiyle taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, münavebeye alınmış taze fasulye ve mısır geliri düşük olduğundan yöre halkı tarafından tercih edilmeyen ürünler olmasına rağmen münavebede dikkate alınmasının hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınmasını, taşınmazın öncelikle arsa olarak değerlendirilmesini, arazi olarak değerlendirilmesi durumunda objektif değer artışı uygulanmasını, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeline uygulanan faizin hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taze fasulye ve mısırın birlikte münavebeye alınmasının yerinde olmadığını, münavebeye alınmış olan ürünlerden taze fasulye ve dane mısır gelirinin düşüklüğü nedeniyle yöre halkı tarafından tercih edilmediğini, çiftçilerce tercih edilmeyen bu ürünlerin münavebeye alınmasının hatalı olduğunu, tespite konu araziler sulu tarım yapılabilen ve son derece güneş ışığından faydalanan Çoruh vadisi mikro-klima etkisi altında olan yumuşak iklim sayesinde domates, hıyar, kavun, karpuz, biber gibi sebzelerin çok rahatlıkla yetiştiği bir bölge olduğunu, bir yılda iki ürün şeklinde hesaplama yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınmasının daha doğru olacağını, masraf brüt gelirin 1/3’ünden fazla olduğunu, taşınmazın öncelikle arsa olarak değerlendirilmesini, tarım arazisi olarak değerlendirilmesi durumunda taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artış oranının uygulanması gerektiğini, objektif değer artışı uygulanmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza ekilebilir ürüne göre gelir metodu kullanılarak bilimsel yolla, dosyaya getirilen resmî veriler esas alınarak net gelirin tespit edilmesinde, taşınmazın niteliğine ve özelliklerine göre kapitalizasyon faiz oranının tespit edilerek uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği gibi, teknik bilirkişiler tarafından değer artışı uygulanmasını gerektiren neden bulunmadığının belirtilmesi karşısında, dosya kapsamındaki krokilere göre bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, bu rapora göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Mahkemece, hükmün 4 No.lu bendinde uyuşmazlık konusu bedel ve yasal faiz hakkında çelişkili ve hatalı karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin tek başına kullanılmasının hatalı olduğunu, verilerin formlara uygun olarak hazırlanmadığını, 2005 yılından sonra verim miktarında olağanüstü bir şekilde artış meydana geldiğini, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edilmesi ve adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tespit edilen kamulaştırma bedeline, dava tarihinden dört ay sonrasından İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının istinaf incelemesine ilişkin (III) ile gösterilen bendinin (1) numaralı alt bendinin sonuna gelecek şekilde “Tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde tespit edilen kamulaştırma bedeline 14.10.2017 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 25.04.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” ibaresinin yazılmasına, (3) numaralı alt bendinde yer alan “Mahkememizin 25/04/2018 tarih ve 2017/223 Esas ve 2018/347 Karar sayılı kararında hali hazırda 196.415,19 TL’nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına” cümlesinin hükümden çıkartılması, suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı taraftan alınmasına,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.