Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11758 E. 2023/643 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11758
KARAR NO : 2023/643
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı yönünden esastan reddine, davalı Hazine yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu … Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının Orman İşletme Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; husumetin yanlış yönlendirildiğini, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, davanın idari olarak gerekli yasal başvuruların yapılmadan açıldığını, taşınmazın maliki tarafından orman kadastrosuna itiraz edilmediğini, bu nedenle davacıya ait tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini, davanın yasal ön başvuru şartları yerine getirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, belirlenen m² birim değerinin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; orman kadastrosu çalışmaları sonucu devlet ormanı olarak sınırlandırıldığı halde, tapu maliki tarafından kadastro tespitine itiraz edilmediğini, bu nedenle tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın Orman idaresine yöneltilmesi gerekirken Hazine adına açılmasının, %5 kapitalizasyon faiz oranı ve %50 objektif değer artış oranının uygulanmasının yerinde olmadığını, tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, nispi vekalet ücreti hükmedilmesinin de hakkaniyetle bağdaşmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza resmi veri listesi esas alınmak suretiyle, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilerek %5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesi doğru olduğu gibi, aynı yöreden dairemize intikal eden dosyalarda 2012 yılı için benimsenen m² birim bedeli olan 25,75 TL üzerinden hesap yapılması gerektiğinden bahisle davalı Hazine vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtiği istinaf sebeplerini tekrar ettiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince denetime elverişli bilirkişi raporu alınmadan yörede bulunan herhangi bir taşınmaza takdir edilen m² birim değerinin dava konusu taşınmaza uygun olduğu belirtilerek bu miktara göre değer tespit edilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaza yakın mesafede olan 110 ada 29 parsel için 2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 71,56 TL, yine 116 ada 5 parsel için de 2014 değerlindirme tarihi itibarıyla 86,85 TL değer biçildiğini ve kararların Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtiği istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 – 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın 1959 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle dava dışı üçüncü kişiler adına tespit ve tescil edildiği, 28.07.1992 tarihli satış işlemi ile davacı adına tescil edildiği, 14.883,24 m² yüzölçümlü 101 ada 1 parsel sayılı dava konusu taşınmazın Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda, Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/404 Esas, 2011/175 Karar sayılı kararı ile tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 14.06.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 14.05.2019 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki … köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz net geliri esas alınarak, Dairemiz denetiminden geçen aynı bölgeye ilişkin geçen dosyalarla uyumlu olarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Dava konusu taşınmaza tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili kararın kesinleşme tarihi itibarıyla değer biçildiğnden bu tarihden itibaren faize hükmedilmesi yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.