YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11655
KARAR NO : 2023/5556
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat … ile davacı idare vekili Avukat … gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Yenişehir ilçesi, Geyiktepe köyü 1108 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın özellikleri itibarıyla tespit dosyasında bedelinin düşük belirlendiğini, acele kamulaştırma dosyasında taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı yönünden değer azalışının dikkate alınmadığını, bu nedenle yapılacak bilirkişi incelemesinde tüm bu hususların dikkate alınarak inceleme yapılması gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.03.2016 tarihli ve 2014/1131 Esas, 2016/465 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucu; arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği, ancak taşınmazın tapu kaydında … lehine irtifak şerhi bulunduğundan, tapuda şerh edilmiş olan eski irtifak hakkı nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi, taşınmazın kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen bölümünün yüzölçümü 8.320,19 m² olduğu halde hüküm fıkrasında kamulaştırılan kısmın yüzölçümünün hatalı yazılması, kamulaştırmadan arta kalan 46.652,19 m²lik kısmın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli ile yol güzergahı dikkate alındığında bu bölümde değer azalışı olmayacağı hususu gözetilmeden, bu bölümde uygulanmak suretiyle fazla bedel tespiti doğru olmadığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fark bedele son karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaz kuru tarım arazisi olduğu halde bilirkişiler tarafından keyfi olarak sulu tarım arazisi kabul edilmesinin yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer kamulaştırılan taşınmazlar için %30 objektif değer artışı uygulandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebe planında yüksek verimli ürünler alınarak taşınmazın bedelinin yüksek belirlenmesine neden olunduğunu ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri itibarıyla gerçek değerinin altında belirlendiğini, objektif değer artış oranının daha yüksek belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın kamulaştırma dışından kalan kısmında değer kaybı olacağını ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkindir.
3. Tespit edilen kamulaştırma bedeli bozma öncesi depo edildiğinden, tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan bedele ilk karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “karar tarihe” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “ilk karar tarihi olan 23.03.2016 tarihine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davacı idare vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı taraftan alınmasına,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.