Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11568 E. 2023/5882 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11568
KARAR NO : 2023/5882
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı idare vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı idare vekili Avukat … ile yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat … gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü 1017 ada 29 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz hakkında kamulaştırma bedelinin 11.05.1987 tarihinde bankaya yatırıldığını, …’a 27.03.1985 tarihinde 531.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu durumun … Bankasına ödeme için yazılan müzekkereye banka memurunun düştüğü not ile sabit olduğunu, kamulaştırma bedelinin yatırılmasının ardından kamulaştırma evraklarının hak sahiplerine tebliğ edildiğini, davacıya yapılan tebligata göre davacının kamulaştırma işleminden haberdar olduğunu, dava açma süresi için 30 günlük sürenin geçirildiğini, müvekkili tarafından idari işlemlerin eksiksiz olarak tamamlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığını, bankaya yazılan müzekkereye düşülen not ile ödemenin sabit olduğunu, kamulaştırma evraklarının davacıya noter aracılığıyla tebliğ edildiğini, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, sorumluluğun Esenyurt Belediye Başkanlığına ait olduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz hazırlandığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, emlak değerlerinin dikkate alınmadığını, irtifak nedeniyle değer kaybının yüksek alındığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelin uygun olduğu, taşınmaza ilişkin olarak yapılmış usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin sair istinaf itirazlarının reddinin gerektiği, ancak 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu’nun 12 nci maddesinin (a) bendi gereğince kullanma hakkının davalı idareye ait olduğu ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği belirtilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(6100 sayılı Kanun)’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki belgelerin incelenmesinden usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapılmadığı, kamulaştırma bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.

3. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazdan davalı idareye ait boru hattı geçtiği anlaşıldığından husumet itirazı yerinde görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davacı yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz eden davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.