Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11483 E. 2023/526 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11483
KARAR NO : 2023/526
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu … Mahallesi, 3273/A parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından 25 yıl önce malikler tarafından dikilen ağaçlar sökülmek suretiyle taşınmaz üzerinde yol, köprü ve metro istasyonu yapılmak suretiyle el atıldığından taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın UKOME kararına göre ana arter listesinde olmadığını ilçe belediyesinin sorumluluğunda olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde el atma tarihindeki niteliklerine göre belirleme yapılmasını, el atılan kısmın yol olarak kullanılması durumunda yol olarak terkinine karar verilmesinin, boş bir alan ise müvekkil adına tescil edilmesi gerektiğini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazdaki davacıların payının karşılığı olarak 898.466,56 TL bedelin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde bilirkişi raporuna itirazlar için süre talep edildiği halde bu konuda hiçbir karar verilmediğini, fen bilirkişisi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, bedelin fahiş belirlendiğini, bilirkişi raporuna itirazlar dikkate alınmadan, denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, el atma tarihi belli olmadığı halde nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesi ve taşınmazın el atılan kısmının bedeli üzerinden davacıların paylarına düşen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini doğru olduğu gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmaza 1983 sonrasında el atıldığından harç ve vekalet ücretinin nispi alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ayrıca Bölge Adliye Mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin tespiti ile bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 176 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu … Mahallesi, 3273/A parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın fiilen el atılan kısmının bedelinin davalı idareden tahsiline, davaya konu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının kabulü ile nispi harç ve vekalet ücreti hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.