YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11442
KARAR NO : 2023/1955
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Düzce ili, … ilçesi, … köyü 164 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel ile bölgede uzlaşma yoluyla rızaen ferağ edilen taşınmazlar için ödenen bedellerin tespit edilmesini, dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 ve objektif değer artış oranının en az %350 olarak uygulanması gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2019 tarihli ve 2018/310 Esas, 2019/197 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.01.2020 tarihli ve 2019/732 Esas, 2020/113 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulunun yasaya uygun olarak oluşturulduğu, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi olan 2018 yılı verileri yerine 2017 yılına ait verilerin kullanıldığı anlaşıldığından 2018 yılına ait veriler dikkate alınarak hesaplamanın yeniden yapılması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği, muhdesata yönelik itirazın bulunmaması nedeniyle istinaf sebepleriyle sınırlı şekilde inceleme yapıldığı gerekçesiyle taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi raporunda açıklanan özelliklerine göre dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı ahır ve samanlık Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca her yıl yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğ’e göre, 1/B sınıfında yapı olarak kabulü ile değerinin belirlenmesi gerekirken, bu hususta itirazı da bulunduğu dikkate alınmaksızın, ahırın 1/A sınıfında kabul edilerek, eksik yapı bedeli tespit edilmesi doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uygun şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ve yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine duruşma yapılarak karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerindeki iki katlı ahşap kâgir tarzlı meskenin 40-50 yıllık olduğu gözetilerek yıpranma oranının %50 olarak uygulanması gerektiğini, ahır/samanlık binasının yaşına ilişkin raporda tespit bulunmadığından bu eksikliğin giderilerek yıpranma oranının tekrar gözden geçirilmesini ve müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, kapitalizasyon faiz oranının %3 oranında alınmasını, objektif değer artış oranının daha yüksek uygulanmasını, taşınmazın değeri hesaplanırken kuru ve sulu tarım arazisinde yetişen ürünlerin ayrımının gerektiği gibi yapılmadığını, fındık bedeli hesabında yapılan beş yıllık ortalama hesap ile bedel ve dekar başına kilogram hesabının kabul edilebilir nitelikte olmadığını ve taşınmaz üzerinde bulunan yapılara ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını ve taşınmazlara sadece birim değer üzerinden fiyat biçildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırma kararı ile birlikte ortadan kalktığı düşünülmeksizin yeniden tescil hükmü kurulmaması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı idarenin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Dava konusu Düzce ili, … ilçesi, … köyü 164 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 13.11.2018 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve krokisinde “B” harfiyle gösterilen 598,74 m²lik kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptaline, davacı idare adına takyidatsız olarak tapu siciline tesciline” yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.