Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11313 E. 2023/5250 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11313
KARAR NO : 2023/5250
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine, yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare ve davalı vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 202 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine, tespit edilen bedele dava tarihinden 4 ay sonrası olan 19.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza uzak konumda olan ve … Mahallesinden bir taşınmazın emsal alındığını, emsal karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, emlak vergi değerlerinin ilgili belediyeden sorularak kıyaslama yapılması gerektiğini, emsal satışın uygun emsal olmadığını, dava tarihinden 11 yıl önce yapılan bir satış olması dolayısıyla emsal alınmasının kesinlikle uygun olmadığını, ayrıca bilirkişi heyetinin emsal olarak göstermiş olduğu … ilçesi, … Mahallesi 164 ada 11 parselin tapu kütüğü incelendiğinde … oğlu … adına kayıtlı iken 31.12.2007 tarihinde 80.000,00 TL ile … oğlu … ’ye satış yapılmış ancak daha sonra da 13.07.2010 tarihinde 1.000,00 TL ile … oğlu … ’a satışı yapıldığını bilirkişi heyetinin emsal olarak göstermiş olduğu 164 ada 11 parsel tapu kütüğünde de görüldüğü gibi satışların kendi aralarında yapıldığını, gerçeği yansıtmadığının aşikar olduğunu, 2007 yılında 80000 TL’ye yapılan satıştan sonra 2010 yılında 1000,00 TL’ye satış yapılmış olması gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi heyetinin yapılan ilk satışı emsal olarak kabul ettiğini belirtip yapılan satışın kimler arasında yapıldığına dikkat etmediğini, kararda idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu, bu davanın niteliği gereği vekille temsil edilen taraflar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu olan taşınmazın kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında esas alınan bilirkişi raporlarında eksik ve hatalı hesaplamalar yapıldığını, taşınmazın gerçek değerinin oldukça altında değer belirlendiğini, dava konusu taşınmazın kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarının ve her unsurunun ayrı ayrı değerinin tespit edilmesi gerektiğini, bu muhtesatların bedeli belirlenip, tespit edilen taşınmaz bedeline ilave edilmek suretiyle taşınmazın m² birim fiyatının bulunması gerektiğini, dava konusu taşınmazın konumu ve niteliği gözetildiğinde emsal taşınmazdan kat kat daha fazla değerli olduğu sabitken bu hususların göz ardı edilerek düzenlenen raporun hatalı olduğunu, hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zirai ve inşai muhdesat bedeli düşük, yıpranma oranları yüksek belirlendiğini, faizin hatalı işletildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, tespit edilen metrekare birim bedelinin uygun olduğu, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak mahalle adı hatalı yazıldığından Mahkeme kararı bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 202 ada 16 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya Bayındırlık Birim Fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumuna göre maktuen değer biçilerek tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem itibarıyla yerindedir.

3. Buna karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yakın bölgeden uygun emsal alınması gerekirken, dava konusu taşınmaza yaklaşık 8 kilometre mesafede ve farklı mahallede bulunan emsali esas alan rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

5. Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında belirlenen bedel mahsup edildikten sonra fark bedele 19.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken kamulaştırma bedelinin tamamına faiz işletilmesi de isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.