YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11100
KARAR NO : 2022/14435
KARAR TARİHİ : 24.10.2022
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Diyarbakır 3. Asliye Hukuk ve Diyarbakır 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, nüfus kaydında baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile birlikte, müvekkillerinin…’in çocukları olduğunu, müvekkillerin baba isminin nüfusta … olarak göründüğünü, gerçekte babaları olmadığını, …’nın aile tablosundan anlaşılacağı üzere … …nin …’in babası olduğunu, … ile imam nikahlı evli olduklarını müvekkillerinin baba isminin … olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, soy bağına ilişkin hükümlerin 4721 sayılı Medeni Kanun’un 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu, Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağı, ancak nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın dolayısı ile soy bağının tespit edilmesi gerektiği, o halde her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi değil aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Diyarbakır 2. Aile Mahkemesince ise, davacıların annesi …’ın imam nikahlı eşi … ölünce, …’ın… ile imam nikahlı evlendiği bu birliktelikten davacıların doğduğu ancak baba isimlerinin nüfusa annelerinin ilk imam nikahlı eşi … olarak yazıldığından bahisle baba isimlerinin … olarak düzeltilmesi istemi ile açılan iş bu davanın soybağının tespitine ilişkin olmayıp, hatalı yazılan nüfus kaydının 5490 sayılı Kanun’un 36. maddesine göre düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısmı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı ikinci kitabından (m.118 ila 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK’nın “hısımlık” başlıklı 282 ila 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir.
Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır.
Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır.
4721 sayılı TMK’nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir.
TMK’nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir.
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK’nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davasından ibaret kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanun’un 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)
Aynı davada, talebin bir bölümü hakkında genel mahkemenin, bir bölümü hakkında ise özel mahkemenin görevli bulunması halinde, taleplerden birisi hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte ise ve sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “yargılama usulüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmuyorsa, bütün talepler hakkında özel yetkili mahkemenin yargılama yaparak uyuşmazlığı çözmesi, hukukun öngörülebilir olmasının, usul ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün gereğidir. Aile mahkemeleri, asliye mahkemeleri ile aynı düzeyde mahkemeler olup aralarında yargılama usulü yönünden esaslı farklılıklar bulunmamaktadır. O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağının düzeltilmesi istemi niteliğinde ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren bu uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
Somut olayda; mevcut nüfus kayıtlarından, baba adının değiştirilmesi talep edilenlerin doğum tarihinde, genetik anne …’nın evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.