YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11068
KARAR NO : 2023/94
KARAR TARİHİ : 10.01.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Altındağ ilçesi, İsmetpaşa Mahallesi, 563 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 1993 yılında kamulaştırıldığı, davalılar paylarının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, davalılar tarafından açılan kamulaştırma kararının iptali davasının reddi kararının kesinleştiği, Kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kamulaştırma evraklarının tebliğ edilmediği, bedel artırım davası sonucu artırılmasına karar verilen bedel ile kamulaştırma bedelinin kendilerine ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu parseldeki yapı vs. tesislerin aidiyetine de karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin ödenip ödenmediğinin araştırılmadığını, kamulaştırma tebliğinin yapılmadığını, bedel artırım davası ile kamulaştırmanın kesinleşmediğini, kamulaştırmanın tamamlanmadığını ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 23.02.1993 tarihinde davacı tarafından kamulaştırıldığı, kıymet takdir raporunda tespit edilen bedelin 28.05.1993 tarihinde bankaya bloke edildiği, taşınmazın kamulaştırma tarihindeki maliklerine kamulaştırma işleminin tebliğ edildiği, kamulaştırma işleminden haberdar olan davalı maliklerin bedel artırım ve kamulaştırmanın iptali davası açtığı, bu davaların sonuçlandığı, kamulaştırma işleminin kesinleştiği ve dolayısıyla 2942 sayılı Kanun’un 17 nci maddesinin koşulları oluştuğundan ve tapunun iptal ile davacı idare adına tescil kararının üzerindeki muhtesatı da kapsadığından, davanın kabulüne dair kararda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan muhtesatlarla birlikte kamulaştırıldığından tesis ve yapılar için de ayrıca hüküm kurulması gerektiği ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; gerek bedel artırım davası sonucu artırılmasına karar verilen bedel gerekse idarece takdir edilen kamulaştırma bedelinin kendilerine ödenmediğinden 2942 sayılı Kanun’un 17 nci maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın reddedilmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanunu’nun mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24/4/2001 – 4650/21 md.) 17 nci maddesi
2. 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanun’a İşlenemeyen, 24/4/2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile eklenen Geçici Madde 1 inci maddesi şöyledir:
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazda davalı payları yönünden davacı idare tarafından usulüne uygun noter tebligatının yapıldığı, idarece tespit edilen kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği, davalılar tarafından açılan kamulaştırmanın iptali davasında Ankara 2. İdare Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, bu kararı kesinleşmesinin müteakip süresinde davalılar tarafından açılan tezyidi bedel davası sonucu Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/313 E., 1996/10K. sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin artırılmasına karar verildiği ve kamulaştırmanın kesinleştiği dolayısıyla 2942 sayılı Kanun’un 17 inci maddesinin koşulları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
3.Mahkemece verilen tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili kararı taşınmaz üzerindeki bina ve tesisleri da kapsadığından ayrıca muhtesatın aidiyetine karar verilmemesi de uygundur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazine’ye irat kaydedilmesine,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.