Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/11054 E. 2023/632 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11054
KARAR NO : 2023/632
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu … Mahallesi 135 ada 18 (eski 469) parsel sayılı taşınmazın 3.228 m²lik kısmının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, davalı tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın 3.228 m²lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkemece verilecek karar her ne olursa olsun avukatlık ücreti ve başka bir yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davacı kurum tarafından bu dava açılıncaya kadar tapu devri için bir bildirim yapılmadığını veya yapılan bildirimin müvekkiline ulaşmadığını, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, davanın hukukî yarar yokluğundan reddine veya yargılama giderlerinin müvekkilden talep edilmemesi hâlinde tapu kaydının davacı idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın davalı adına kayıtlı bulunan 3.228 m²lik kısmının tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davasında, davanın kabulüne karar verildiğini, ancak lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmedildiğini, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990’lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda … lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın … adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığını, davalı vekilince dosyaya sunulan dilekçede açıkça dava kabul edilmediği gibi hukukî yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin de istendiğini, bu duruma göre davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak hükmün vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (iki) numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini açıkça kabul ettikleri hâlde davanın reddi talep edilmiş gibi hüküm kurulduğunu, davaya cevap dilekçelerinde idare adına tapuya tescile ilişkin hiçbir itirazın bulunmadığını, sadece davacı idare tarafından yargılama giderleri talebinin kabul edilmediğini, bunun da davanın reddi talebi olarak yorumlanmasının yerinde olmadığını, yargılama gideri davacı üzerinde bırakılmasına rağmen davacı taraf lehine vekâlet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı idare lehine tesciline karar verilmesini kabul ettiklerine dair beyanlarının dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanunu’nun mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu … Mahallesi 135 ada 18 (eski 469) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan 3.228 m²lik kısmı için davacı idare tarafından usulüne uygun noter tebligatının yapıldığı, davalı tarafından açılan tezyidi bedel davası sonucu bedelin artırıldığı ve artırılan bedelin davalılarca alındığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalı vekilince dosyaya sunulan cevap dilekçesinde açıkça dava kabul edilmediği gibi hukukî yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin de istediğinden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunması yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.