Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/10922 E. 2023/4993 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10922
KARAR NO : 2023/4993
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesinde tapuya kayıtlı 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın, Büyükşehir Belediyesi hudutları dâhilinde ve ilçe merkezine yakın olup, belediyenin tüm hizmetlerinden yararlandığını, tarımsal faaliyetlerin en yoğun olarak yapıldığı ve ulaşım sorunu olmayan Kulp ilçesinde olduğunu, Kulp ilçesinin çok sayıda uygarlığın izlerini taşıyan zengin tarihi ve kültürel birikimi ile farklı medeniyetlerin yerleşim alanı ve merkezi olduğunu, büyük uygarlıkların bıraktıkları izlere ve çok sayıda tarihi eserlere ilçenin her yerinde rastlamanın mümkün olduğunu, Kulp ilçesinin gerek tarımsal ve gerekse ticari faaliyetler açısından oldukça değerli bir ilçe olduğunu, taşınmazda müvekkilinin tarımsal faaliyette bulunduğunu ve toprak kalitesinin çok kaliteli olduğunu, taşınmazın gerçek değeri üzerinden kamulaştırmasına, avukatlık ücretinin ve yargılama giderinin davacı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; harçtan muaf olduklarını, Kulp ilçesinde 2017 yılı sulu tarım arazisinin dekara net gelirinin 452,45 TL olduğunu, ürünlerin ortalama birim fiyatlarının yüksek olduğunu, ürünlerin üretim masraflarının düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, uygun münavebe sistemini uygulamayarak taşınmazın değerinin yüksek çıkmasına sebebiyet verildiğini, sebze münavebesi yoluna gidilerek değer artışı uygulanmasının kanuna aykırı olduğunu, Kulp İlçe Tarım Müdürlüğünün 2017 yılı tarımsal verilerine göre denetleme yapılması gerektiğini, mütemmim cüzlerin yaşlarının doğru tespit edilmeden değer takdiri yapılarak değerinin çok yüksek alındığını, kavak ağaçlarının kesim yaşında olduğunu, değer takdirinin yapılamayacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğunu belirtilerek, ancak fark kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi ve fazla depo edilen bedelin düzeltilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5. Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve dava konusu taşınmaz ile aynı niteliklere sahip olduğu anlaşılan taşınmazlarda sulu şartlarda münavebeye alınan ürünler ile masraflar ve verimleri nazara alındığında, münavebe planı, verim, fiyat ve masraflar uygun görülmüştür.

6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

7.Davacı idare tarafından 21.05.2018 tarihli banka dekontu ile 178.997,16 TL bedel depo edilmesine rağmen hüküm kısmında fazla depo edilen bedelin miktarının gösterilmemesi infazda tereddüt yaratacağından bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (II) harfi ile gösterilen bendindeki 3 üncü alt bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine “Davacı kurum tarafından depo edilen 178.997,16 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 146.619,16 TL nin mahsubu ile fazla yatırılan 32.378,00 TL bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hissesi oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.