YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1080
KARAR NO : 2022/11811
KARAR TARİHİ : 13.09.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Zeytinlik niteliğindeki … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 443 parsel sayılı taşınmaza net zeytin geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti,
2-Taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar dahil edilmek suretiyle eksik bedel tespiti,
3-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların taşınmaz malikince alındığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığından, enkaz bedeli indirilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Dava konusu taşınmazın mahalle adı; tapu kaydında … Mahallesi olarak yazılı olduğu halde, hüküm fıkrasında infazda tereddüt uyandıracak şekilde İğdir köyü olarak yazılması,
Doğru görülmediği gibi;
5-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün, 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da gözönüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.