YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10692
KARAR NO : 2023/816
KARAR TARİHİ : 25.01.2023
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının davalılar vekili yönünden reddine, davacı idare yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili, … ilçesi, … köyü 122 ada 5 (eski 998) parsel sayılı taşınmazın 10.169,96 m²lik kısmı için daimi irtifak hakkı bedelinin; 100,00 m²lik kısmı için direk yeri mülkiyetinin kamulaştırma bedelinin tespiti ile, müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın irtifak alanı hesabının hatalı olduğu, pilon yerinin hatalı hesaplandığını, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu, hükümde eski parsel numarasının yer almadığını, m² fiyatı ve objektif değer artış oranının yüksek tutulduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; sadece pilon yeri hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, emsal taşınmazlara daha yüksek bedel verildiği ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de doğru olduğu, ancak kamulaştırma bedeli acele kamulaştırma dosyasından ödendiğinden ödenecek bir kamulaştırma bedeli olmadığı bu nedenle faiz işletilmesi doğru olmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın irtifak alanı hesabının hatalı olduğunu, pilon yerinin hatalı hesaplandığını, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, m² fiyatı ve objketif değer artış oranının yüksek tutulduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; sadece pilon yeri hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, emsal taşınmazlara daha yüksek bedel verildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde dava konusu taşınmazın m² birim fiyatı 18,64 TL olarak tespit edilmiş olup, ilk derece mahkemesi kararı davacı idare vekilinin istinaf istemi üzerine kaldırıldığı halde, davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek, kaldırma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada 19,51 TL/m² birim fiyatı üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (II) harfi ile gösterilen bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “5.665,23” sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine “5.432,40” sayısının yazılmasına, (2) numaralı alt bendinde yer alan “28.592,23” sayısının çıkartılmasına, yerine “28.825,05” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan alınması gereken 886,70 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 162,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 724,60 TL temyiz başvuru harcının alınmasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.