Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/10686 E. 2023/5240 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10686
KARAR NO : 2023/5240
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare ve davalı vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 6608 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.05.2016 tarihli ve 2015/393 Esas, 2016/407 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.05.2016 tarihli ve 2015/393 Esas, 2016/407 Karar sayılı kararı süresi içinde taraf vekilleri temyiz edilmiştir.

2. Dairemizin 17.05.2018 tarihli ve 2017/12529 Esas, 2018/9583 Karar sayılı bozma ilâmı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerine göre fark oranı tespit edildikten sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan, emsallerin daha değerli olduğu kabul edilerek (taşınmaz ile emsallerin m² değerleri arasında 15-20 kat fark vardır) soyut ifadelerle taşınmazın m² birim fiyatına 300,00 TL olarak değer biçildiğinden söz konusu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarihli ve 2018/707 Esas, 2019/1109 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarihli ve 2018/707 Esas, 2019/1109 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 29.04.2021 tarihli ve 2020/1257 Esas, 2021/6635 Karar sayılı kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın m² birim bedeli 254,69 TL olarak belirlenmişse de, aynı kamulaştırma kapsamında; dava konusu taşınmaza yakın konumda olan … Mahallesi 6608 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/658 Esas, 2019/43 Karar sayılı dosyasında 23.02.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 454,14 TL/m²; dava konusu taşınmaza bitişik konumda olan 6608 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için aynı mahkemenin 2017/660 Esas, 2019/44 Karar sayılı dosyasında 461,27 TL/m² birim fiyatı takdir olunduğu ve verilen kararlar Dairemiz denetiminden geçtiği dikkate alındığında tespit edilen bedeller güçlü delil niteliğinde olduğundan, mahkemece söz konusu dosyalar getirtilerek bilirkişi kurulundan belirlenen bedellereden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek ve Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin ödeme ve blokeye ilişkin bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli ve 2021/261 Esas, 2022/191 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; rapora itirazlarının mahkemece gözetilmediğini, bilirkişilerce somut emsal kabul edilen emsallerin uygun emsal olmadığını, bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, cevap dilekçesinde belirttikleri emsallerin gözetilmediğini, aynı muhitte farklı bedeller belirlendiğini, davacı idare ve üçüncü kişiler tarafından yapılan satışların gözetilmediğini komşu taşınmazların bedelinin yüksek belirlendiğini ve bu bedellerin Yargıtay denetiminden geçtiğini, metrekare birim bedelinin usulî kazanılmış hak teşkil ettiğini, taşınmazın … Mahallesi 6583 ada 4 ve 6608 ada 3 parsel sayılı taşınmaza komşu olduğunu, belirtilen taşınmazlar için … ilçesi Hacı Bayram Veli Mahallesi 1024 ada 8 parsel sayılı taşınmazın bilirkişilerce resen kıyas emsal olarak esas alındığını, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/207 Esas sayılı kamulaştırma dava dosyasına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda taşınmazın arsa m² birim fiyatı 700,00 TL, aynı Mahkemenin 2014/648 Esas sayılı kamulaştırma dava dosyasına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda taşınmazın arsa m² birim fiyatı 650,00 TL, 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/107 Esas sayılı kamulaştırma dava dosyasına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda taşınmazın arsa m² birim fiyatı 660,00 TL, 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/797 Esas sayılı kamulaştırma dava dosyasına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda taşımazın arsa m² birim fiyatı 650,00 TL bedel belirlendiğini, cevap dilekçesinde belirttikleri emsallerin gözetilmediğini, aynı muhitte farklı bedeller belirlendiğini, davacı idare ve üçüncü kişiler tarafından yapılan satışların gözetilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 6608 ada 9 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer tespitinde yöntem itibarıyla bir isabesizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Mahkemece bozma öncesi verilen kararın bozma ile ortadan kalktığı gözetilmeksizin tescil hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir.

5. Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından ilk kararla tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel mahsup edilerek fark bedel 7.305,96 TL’ye 05.09.2015 tarihten ilk karar tarihi olan 17.05.2018 tarihine, son kararla belirlenen kamulaştırma fark bedel 27.133,64 TL’ye ise aynı tarihten son karar tarihi olan 23.03.2022 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken tüm bedele son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/261 Esas ve 2022/191 Karar sayılı ilamının (1) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine; “… ili … ilçesi … Mahallesi 6608 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalı payının tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tescil aşamasında beyanlar hanesine kullanım hakkının … Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına şerh konulmasına,” cümlesinin yazılmasına, (2) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine; “Dava konusu taşınmazdaki davacı payının kamulaştırma bedelinin 72.247,10 TL olduğunun TESPİTİ ile, ilk kararla tespit edilen 45.113,46 TL’den acele el koyma dosyasında depo edilen 37.807,50 TL mahsup edildikten sonra fark bedel 7.305,96 TL’ye 05.09.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.05.2018 tarihine, son kararla belirlenen kamulaştırma fark bedel 27.133,64 TL’ye ise aynı tarihten son karar tarihi olan 23.03.2022 tarihine kadar faiz işletilmesine, yapılmış ödemelerin tahsilde tekerrürlüğe sebebiyet verilmemek üzere dikkate alınmasına,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.