Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/10391 E. 2023/331 K. 16.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10391
KARAR NO : 2023/331
KARAR TARİHİ : 16.01.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılardan … dışındaki davacıların paylarına düşen miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçen dışındaki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı … payı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacılar murisi … İçin adına kayıtlı, İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi eski 1111 ada 16 parsel sayılı taşınmazda idarenin yapmış olduğu 16.02.1994 tarihli şuyulandırma sonucu davacıların murisinin hissesine düşen kısımdan 54,84 m² düzenleme ortaklık payı düşülerek 2779 ada 12 parselden ½ hisse oranına karşılık 86,50 m² yer tahsis edildiğini, eksik kalan 58,66 m²lik kısmın bedele dönüştürüldüğünü ve bedelin ödenmediğini, her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile ipotek bedelinin arttırılarak, 10.000,00 TL’ye çıkartılmasına ve bu bedele ödeme yapılmış ise ödeme tarihinden, ödeme yapılmamış ise dava tarihinden başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin olarak 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylandığını ve İlçe Belediyesi müvekkil idare tarafından da 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılarak onay için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına gönderildiğini, bu kapsamda yeniden uygulama cetvelleri yapılacağından ve dava konusu taşınmazın niteliğinin de değişme ihtimali bulunduğundan bu hususun bekletici mesele yapılması gerektiğini, husumetin Kadıköy Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, davaya bakma görevinin İdari Mahkemelere ait olduğunu, 30 günlük dava açma süresinin geçtiğini, davacıların murisine ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle dava dilekçesinin usul, görev ve husumet yönünden reddine, Kadıköy Belediye Başkanlığına davanın ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak … tarafından düzenlenen 04.05.1994 tarihli ve 94/11171 sayılı dilekçe ile 2.933.000 (ETL) bedelin ilgilisine ödenmesi için Emlak Bankası Kadıköy Şubesine yazılan yazı …. tarafından ıslak imzalı olarak alındığını, bu ödeme talimatı çek niteliğinde olup ilgili banka şubesinden alınması maliklerin keyfiyetinde olduğu, öncelikle bu paranın davacıların murisi …’e ödenip ödenmediğinin tespiti gerektiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin olarak tekrar uygulama cetvelleri yapılacağından bu hususun bekletici mesele yapılması gerektiğini, idarî yargı görevli olup davanın reddine karar verilmesini, imar uygulaması müvekkil Belediye kurulmadan önce taşınmazın sınırları içinde bulunduğu Kadıköy Belediyesi tarafından yapıldığından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın tapu işlemlerinin kesinlik kazandığı tarihten itibaren 30 günlük yasal süre içinde dava açılmadığından davanın usûlden reddine karar verilmesini, bilirkişi raporuna yönelik itirazlar değerlendirilmeden karar verildiğini, emsal alınan taşınmazlar dava konusu taşınmaza göre daha değerli olduğundan m² birim değerinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazla aynı bölgede bulunan 922 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 15.02.1993 değerlendirme tarihi itibarıyla m² birim değerinin 2,5 TL olarak tespit edildiğini, dava konusu taşınmaza 15 TL/m² olarak tespit edilmesinin hak ve nesafet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek, emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi taşınmazın tespit edilen değerinin de uygun olduğu, taşınmaz davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığından husumetin davalı idareye yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafa idarece yapılmış bir ödeme olmadığı, ipotek bedel artırım davalarında hak düşürücü süre söz konusu olmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu … ilçesi, … Mahallesi eski 1111 ada 16 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesine ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.