YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10299
KARAR NO : 2023/639
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kartal ilçesi, … Mahallesi, 1061 ada 33, 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen yol olarak kullanıldığını, arta kalan kısımda da yapılaşma mümkün olmadığından taşınmazların tamamının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlara el atma tarihi 1956 yılı öncesi ise, zamanaşımından davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın ana artere cepheli olup olmadığının tespiti gerektiğini, taşınmaz ana arterde değil ise bu durumda davanın müvekkili idare yönünden reddi gerektiğini, davanın kabulü halinde el atılan kısmın yol olarak kullanılıyor olması durumunda yol olarak terkinine, ancak el atılan kısmın kullanılabilir boş bir alan niteliğinde ise müvekkil idare adına tapu kaydına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazların tapusunun iptali ve bir kısmının yol olarak tapudan terkinine, bir kısmının ise davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranla
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare; dava konusu 33 parsel sayılı taşınmazın arta kalan kısmında bina bulunduğundan ve yapılan el atma binayı etkilemediğinden değer düşüklüğünden söz edilemeyeceğini, tazminat bedelinden %10 düşülmesi gerektiğini, taşınmazların 2244/4224 hissesi üzerinde intifa hakkı bulunup, intifa hakkı bedelinden el atma bedelinin düşülmesi gerektiğini, emlak rayiç değerlerine göre dava konusu taşınmazın emsalden daha değersiz olduğu halde, dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli kabul edilmesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmaz yakın bölgede olmadığı gibi yakın tarihli satış da olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, proje bütünlüğü gereği fiilen atılmayan ve imar planında hizmet alanında kalan bölümün bedeline hükmedilmesinin de yerinde olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin de uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesi, 1061 ada 33, 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilip davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazların davalı idare tarafından el atılan kısımlarının yanı sıra proje bütünlüğü gereği fiilen el atılmayan ve imar planında hizmet alanında kalan kısımların da bedeline hükmedilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
4. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında davacının payında intifa hakkı bulunmadığı anlaşılmıştır.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya haâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Dava konusu taşınmazların mahalle adı ile ada numarası değiştiğinden, eski mahalle adı ile ada numarası üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratacağından bu husus bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı bentlerinde yer alan “… Mahallesi, 1061” ibaresinin hükümden tümüyle çıkartılmasına yerine “Gümüşpınar Mahallesi, 12648” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.