Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/10298 E. 2023/527 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10298
KARAR NO : 2023/527
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesine istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu … Mahallesi, 7917 parsel sayılı taşınmazın, davalı Belediyelerce bir kısmına mezarlık, bir kısmına duvar yaparak ve yol geçirmek suretiyle el atıldığını, bunu yaparken izin ve rızasının alınmadığını, davalı belediyelerden tecavüzlerine son vermelerini şifahi olarak istediğini, herhangi bir istimlak kararının olmadığını, davalı belediyelerin davacıya ait olan tapulu arsasına el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … Belediyesi cevap dilekçesinde; davanın idareleri açısından husumet yokluğu yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın davacı tarafça 17.10.2017 tarihinde satın alındığını ancak davaya konu taşınmazın 15.04.1988 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planında kısmen yol alanında kısmen park alanında ve kısmen mezarlık alanında kaldığını, satın alınan tarihte mezarlığın bulunduğu, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki müdahalesinin kaldırılmasına yönelik taleplerinin kabulünün ne hukuken ne de fiziken olanaklı olmadığını, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı … Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6 ncı maddesi uyarınca gerekli prosedürün izlenmemiş olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın ana arter kapsamına alınmayan Silivri Belediyesi Başkanlığı yetki ve sorumluluğunda bulunan 3062. sokaktan cephe almakta olup davanın idareleri bakımından husumetten reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen mezarlığa ait duvarın idareleri tarafından yapılmadığını, duvarın kim tarafından hangi tarihte yapıldığının tespiti için keşif yapılmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile davaya konu taşınmaza davalı idarelerce yapılan müdahalenin men’ine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, hükmün infazı için mezarlığın tahliyesi gerekeceğini, davacının taşınmazı satın aldığı tarihte taşınmazın fiilen mezarlık olduğunu, ıslah talebinin reddedilmiş olması nedeniyle lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı … istinaf dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına, mahkemenin dayandığı gerekçelere göre davanın kabulu ile müdahalenin menine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idareler vekillerin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idareler vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini mezarlıklardan Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğunu, hükmün infazı için mezarır tahliyesi gerekeceğini, davacının taşınmazı satın aldığı tarihte taşınmazın fiilen mezarlık olduğunu, ıslah talebinin reddedilmiş olması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı … temyiz dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiğini, taşınmazın mezarlık olduğundan, kararın fiilen infazın mümkün olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik müdahalenin men’i istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun’un 176 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafın dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. (6100 sayılı Kanun’un 176 ıncı maddesi ) Taraflar ıslah yolu ile iddialarını ve savunmalarını genişletip değiştirebilirler. Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği gibi, vakıaları eksik belirtmişse, onları ıslah yolu ile tamamlayabilecektir. Davacı vekili tarafından mahkemeye ibraz edilen 28.12.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile açık bir şekilde davasını tam ıslah ettiğini belirterek, el atmanın önlenmesi yönünde açtığı davadaki talep sonucunu değiştirerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine dönüştürdüğünden 6100 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü de gözetilerek taleple bağlılık ilkesi gereğince karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idarelerden peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.