YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10258
KARAR NO : 2023/1176
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın; davacılar … ve … yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı … … yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı … payına düşen miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçen davacı yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin davacılar … ve … payları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Gaziantep ili, … ilçesi, … Mahallesi 4158 parsel (eski 3216 parsel) sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde su yoluna katılmak suretiyle fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle görev, yetki, süre, taraf ve zamanaşımı yönlerinden incelenmesi gerektiğini, davaya konu taşınmazın kamulaştırma işlemlerine Gaziantep İçme Suyu İnşaatı nedeniyle 1974 yılında başladığını, kamulaştırma bedellerinin müvekkili idarece Gaziantep Ziraat Bankasına depo edildiğini, tapu maliklerine kamulaştırma neticesinde noter tebligatları yapılmış ise de tapuda ferağ işlemi yaptırmadıklarından kamulaştırılan taşınmazın idareleri adına tescilinin mümkün olmadığını, davacıların müvekkil idareye herhangi bir şekilde uzlaşma başvurusunda bulunmadıklarını, dava şartının yerine getirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı idare yönünden kabulü ile davacılara ait hisselerin bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun davacıların payı oranında iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın İçme Suyu Projesi kapsamında usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her davacı için ayrı vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırılmadığı, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre dava tarihi itibarıyla belirlenen bedelin uygun olduğu; ancak dava konusu taşınmaz tek olduğundan ve dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, davacılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazda davalı idarece usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı ile el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un “Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti” kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu eski 3126 parsel sayılı taşınmazın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün 26.04.1974 tarihli kararı uyarınca 1703 m²lik kısmın kamulaştırılmasına karar verilerek kamulaştırma evraklarının Gaziantep 1. Noterliği aracılığıyla davacıların mirasbırakanı Ahmet Türkmen adına tebliğe çıkartıldığı; ancak Ahmet Türkmen’in 01.01.1969 tarihinde vefat ettiği tespit edilmekle ölü kişi adına yapılan tebligat yok hükmünde olduğu gibi, kıymet takdir raporu ile belirlenen kamulaştırma bedellerinin taşınmazların tapusu henüz alınmadığından ikinci bir talimata kadar ödenmemesi talimatıyla depo edildiği, kayıtsız şartsız ödeme şartının da gerçekleşmediği, dava konusu taşınmaz yönünden usulüne uygun bir kamulaştırma işleminin bulunmadığı anlaşılmıştır.
3.Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilerek, taşınmazın yolda kalan 1.703,00 m²lik kısmında davacılar payına düşen bedelin davalı idareden tahsiline ve el atılan kısmın tapu kaydının davacıların payı oranında iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
A.Davacı idarenin Davacı … Yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B.Davacı idarenin Davacılar … ve Şıh …’e ilişkin temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.