YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10151
KARAR NO : 2023/1540
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki İlk derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, … ilçesi, … köyü 2918 parselden ifraz edilen 3686 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı kurum tarafından dava konusu taşınmaza takdir edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, ayrıca kamulaştırılmayan parsellerde değer kaybının büyük olduğunu bildirmiş olup bu durumlara göre mahkeme tarafından hesaplama yapılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2017 tarihli ve 2017/68 Esas, 2017/558 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2017 tarihli ve 2017/68 Esas, 2017/558 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/2312 Esas, 2020/895 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının bir kısım davalılar yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/2312 Esas, 2020/895 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükmün sair yönleri incelenmeksizin davalı …’nin istinaf kararı öncesi vekile verilmiş vekaletnamesinin bulunduğu, vekil tarafından onun lehine de ilk derece mahkemesi kararının istinaf edildiği gözetilip Bölge Adliye Mahkemesi tarafından adı geçenin istinaf talebi de değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artışı oranının ve kapitilizasyon faiz oranının, yüksek olduğunu, masraf verisinin düşük alındığını, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybı verilmesinin uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan resmi verilerde hata olduğunu, objektif değer artışı oranının ve kapitilizasyon faiz oranının az alındığını, masrafın yüksek olduğunu, arsa vasıflı taşınmaz olduğunu, taşınmazın gerçek değerine ulaşılamadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalılar … vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; arsa vasıflı taşınmaz olduğunu, bedelin düşük hesaplandığını, arta kalan kısım için öngörülen değer kaybı oranının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2017 yılı resmi verileri kullanılarak, 3 yıllık münavebe planı üzerinden belirlenen m² birim fiyatına uygulanan %250 objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle biçilen değer aynı bölgeden gelen ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarla da uyumlu görüldüğünden verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.