Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/991 E. 2021/11806 K. 21.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/991
KARAR NO : 2021/11806
KARAR TARİHİ : 21.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1-)Tespit edilen bedele dava tarihinden dört ay sonrası olan 01.06.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi,
2-)Davacı idare harçtan muaf olduğu ve mahkemece bu yönde karar verildiği halde, davalı tarafından ilk karara karşı yapılan temyiz başvurusu için yatırılan harcın davacı idareden alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı oluğu ve iptal edildiği nazara alınarak, bozma sonrası tespit edilen ve karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine karar verilen fark bedelin derhal ödenmesi gerektiğinden,
a-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan (01/05/2014) tarihinin hükümden çıkartılmasına, yerine (01/06/2014) tarihinin yazılmasına,
b-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (11) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına,
c-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan (kararın kesinleşmesine müteakip) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (derhal) kelimesinin yazılmasına,
d-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan (üçer aylık vadeli mvduat hesabında nemalandırılarak, karar kesinleştiğinde) ibaresi ile (kararın kesinleşmesine müteakip) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerlerine sırasıyla (üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte derhal) ve (derhal) ibarelerinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.