Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/983 E. 2021/10195 K. 23.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/983
KARAR NO : 2021/10195
KARAR TARİHİ : 23.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir.Ancak;
1-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)1. bendinin 3. paragrafından (karar kesinleşinceye kadar yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,) kelimelerinin çıkarılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin ilam tarihi olan 23.09.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, yasal faizin davacı idareden alınarak davalı tarafa verilmesine) ibaresinin yazılmasına,
b)1. bendinin 4. paragrafından (kararı bu şekliyle kesinleşmesi halinde davalılar …, …, …, …, …, …’e miras payları oranında ÖDENMESİNE, kararın kesinleşmesinin ardından işbu 2.859,48 TL’nin bu davalılara ödenmesi hususunda ilgili bankaya müzekkere YAZILMASINA, )cümlesinin çıkarılmasına, yerine (üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte davalılar …, …, …, …, …, …’e miras payları oranında derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
c)Davacı lehine vekalet ücretine ilişkin 8. bendinin çıkarılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

ŞGŞ