Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/9349 E. 2022/7278 K. 21.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9349
KARAR NO : 2022/7278
KARAR TARİHİ : 21.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 21/04/2022 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, 10.12.2013 havale tarihli fen raporunda, (A), (B) ve (C) ile gösterilen toplam 15,64 m2’lik kısma yaya kaldırımı yapılmak suretiyle el atıldığı, 17.02.2014 tarihli fen raporunda ise kaldırım bordürleri sökülerek söz konusu kısımlardaki el atmanın kalktığının belirtildiği anlaşılmıştır. Ancak;
Dava konusu taşınmazın (D) harfi ile gösterilen bölümüne mucur dökülmesi eyleminin kalıcı olarak el atma olduğu kabul edilmese dahi; A, B ve C harfleri ile gösterilen 15,64 m²’ik bölümlerine el atılmış olduğu gibi, 31.08.1986 yılı onaylı imar planına göre taşınmazın tamamının park alanında bulunduğu anlaşıldığından, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK’nın 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle, işin esasına girilerek Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1. maddesinin ”Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkanları dahilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her halde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.” hükmü gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın kamuya özgülenmesine ilişkin uygulama imar planının onaylanma tarihi itibariyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulüyle davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.