Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/8538 E. 2022/7282 K. 21.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8538
KARAR NO : 2022/7282
KARAR TARİHİ : 21.04.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili ile davalı … vasisi … vekilince istenilmiş, davacı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 21/04/2022 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davacı ve bir kısım davalılar vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce esastan reddi ile HMK’nın 355. maddesi gereğince re’sen HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin hüküm, davacı idare ve davalı … vasisi vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki … parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın 07.11.2019 tarihli Belediye yazı cevabında bildirilen emlak vergi değeri ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin karşılaştırılmasında emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşıldığı halde, dava konusu taşınmazın emsal ile aynı değerde olduğu kabul edilmek suretiyle bedel belirlendiğinden hükme esas alınan bilirkişi raporu inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, sonucuna göre usulî kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve davalı … vasi vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ve davalı … vasisinden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.