YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/782
KARAR NO : 2021/2926
KARAR TARİHİ : 08.03.2021
MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada … Sulh Hukuk Mahkemesi ile …Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R –
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Sulh Hukuk Mahkemesince, davalı …’nun yerleşim yerinin … Mah. … Sok. …/… olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine …Bölege Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 25/06/2020 tarih 2020/1095 Esas, 2020/1062 Karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararı kesin olduğundan HMK’nun 352. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş ve karar 25/06/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesince, kira alacağı davaları kesin yetki kuralına bağlı dava türü olmadığı gibi gayrimenkulün aynına ilişkin davalardan da değildir. Davacı kiraya verenin seçimlik hakkı mevcuttur. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Öncelikle TBK’nun 89. Maddesine göre kira alacağı alacaklının yerleşim yerinde ödeneceğinden davacı kiraya verenin yerleşim yerinin de Kırklareli olduğu ve davacının seçimlik hakkını bu yönde kullandığı anlaşıldığından Kırklareli İcra Dairesinde yapılan icra takibinin yetkili yerde yapıldığı ve yetkili mahkemenin de takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu anlaşıldığından, takibin yapıldığı yerde dava açılmasının da usul ekonomisine uygun olacağı gerekçeleriyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK’nun 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.Somut olayda, davacı tarafından davalıya karşı itirazın iptali istemine ilişkin davasının …Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, davacının ikametgahının “…/…” olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacının ikametgahının “…/…” olduğundan ve davacı tercih hakkını bu yönde kullandığından, uyuşmazlığın … Sulh Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedirYukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince … Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.