Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/7594 E. 2022/9258 K. 24.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7594
KARAR NO : 2022/9258
KARAR TARİHİ : 24.05.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 24/05/2022 günü temiz eden davalı Hazine vekili ile aleyhine temyiz olunan davacı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın  kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/614 E.-2019/362 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu … İli, … İlçesi, … Köyü, … parsel sayılı 154.240,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın 2012 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda, 5.447,09m2 kısmının yol ve park alanı olarak ayrıldığı ve taşınmazın yüzölçümünün 148.792,91m2 kaldığı, davacının dava konusu taşınmazdaki payını murisi …’ten
intikalinden edindiği, Hazine tarafından açılan dava sonucunda Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1980/887 Esas, 1999/292 Karar sayılı ilamı ile, kıyı kenar çizgisinde kalan 143.340,00 m2’lik kısmının tapusunun iptaline karar verildiği, kararın 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 07.11.2017 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek  bedelinin TMK’nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine’den tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacı hissesinde yer alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacı hissesinde yer alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, temyiz eden davalı Hazine yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 24/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.