YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5928
KARAR NO : 2021/10187
KARAR TARİHİ : 22.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1- Davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
2- Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bede, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bede, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak, fark bedelin derhal ödenmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a-3 numaralı bendinde yer alan (karar kesinleştiğinde) kelimeleri çıkartılarak, yerine (derhal) kelimesinin yazılmasına,
b-9 numaralı bendinde yer alan ( 6.407,41) rakamları çıkartılarak, yerine (3.400) rakamlarının yazılmasına,
c-2 numaralı bendinde yer alan (bakiye 9.583,20.-TL’nin üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak kesinleştiğinde davalıya ödenmesine,) ibaresinin çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.