YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/378
KARAR NO : 2021/10193
KARAR TARİHİ : 23.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosya kapsamındaki veraset ilamlarına göre tapu maliki muris … mirasçısı olmayan … ve …’nın adlarının karar başlığında davalılar arasında gösterilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
a) Gerekçeli karar başlığında “davalılar” kısmından 9. sırada yer alan (…) ve 13. sırada yer alan (…) adlarının ve yanlarındaki kimlik numaraları ile adres bilgilerinin çıkarılmasına, davalı sıra numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan (üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak nemalandırılması amacıyla Ziraat Bankası Maden Şubesine müzekkere yazılmasına, aynı zamanda bu bedelin kararın kesinleşme tarihine kadar bloke altına alınmasına, karar kesinleştiğinde talep halinde davalı tarafa hisseleri oranında ödenmesine,) cümlesinin hükümden çıkartılmasına, yerine (üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte davalı tarafa derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
c) Gerekçeli kararın 4. bendinden (kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine) kelimelerinin çıkarılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 23/09/2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.