Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/3719 E. 2021/7587 K. 24.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3719
KARAR NO : 2021/7587
KARAR TARİHİ : 24.05.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –

Dava dilekçesinde,davalı yöneticinin kasa devrini yapmaması nedeniyle kendisine noter aracılığıyla 04/12/2012 tarihinde ihtarname gönderildiğini, devrin yapılmaması nedeniyle denetçi Ayhan Tüfekçi tarafından rapor düzenlendiğini ve davalı hakkında İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/592 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, düzenlenen raporlar kapsamı ile davalının devretmediği miktarın 39.030,53 TL olarak saptandığını, davalının 22.750,00 TL yönünden kabulü bulunduğunu, buna ilişkin iki ayrı senet düzenlendiğini, yine davalının Halk Bankası Şubesindeki 1.815,00 TL’yi de aldığının belirlendiğini, davalı hakkında yapılan icra takibinin takip talebinin iptali istemiyle sonuçlandığını, davalı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda davalının hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçundan hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğunu belirterek davalı eski yöneticinin zimmetindeki 35.000,00 TL’yi devir işlemini yapması gerektiği 16/06/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istenilmiştir.
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli 2014/22 Esas, 2016/276 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.09.2018 tarih 2017/3008 Esas, 2018/5550 Karar sayılı ilamı ile “Kat Mülkiyeti Kanununa göre yöneticiliği döneminde elde ettiği gelirler ile yapılmış giderlerin hesabını vermekle yükümlü bulunan yöneticinin zimmetinde kalan ortak para bulunup bulunmadığı, tuttuğu defterler ve sakladığı belgelerin incelenmesi sonucunda saptanabileceği, bunun için davalının yöneticiliğe seçildiği tarihte kendisine devredilmiş olan ortak para ile o tarihteki borç ve alacakların tutarı, yöneticiliği döneminde toplanan avanslar ve yapılan harcamaların miktarları belirlenip gelir ve giderlere ilişkin olarak alınan makbuz, belge, fatura, fiş vs evrak ayrıca taraflarca yönetimce yapıldığı iddia edilen işlemlerle ilgili masrafların tespiti, gerektiğinde yerinde denetimi yaptırılarak fatura, belge ve banka kayıtlarının doğruluğu bir bütün halinde incelettirilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi” gereğine değinilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, 35.000,00 TL’nin dava tarihi olan 13.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, mahkemece bozmanın gereği yerine getirilerek yapılan inceleme neticesinde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalıdan aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
24/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.