YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2847
KARAR NO : 2021/9102
KARAR TARİHİ : 21.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı şirketin dava dilekçesinin tebliğ edildiği adresi ile faturalarda belirtilen adresinin …-… olduğu, HMK’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralına göre davada davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, her ne kadar dosyaya taraflar arasında düzenlenen yazılı bir mal alım satım sözleşmesi sunulmamış ise de, aralarındaki ilişkinin sözlü de olsa bir satım sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK’nun 10. maddesi gereği sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinin düzenlendiği, buna göre davalıya satıldığı belirtilen asansör malzemelerinin davalıya …’de bulunan iş yerinde teslim edilmesi gerektiği, bir başka deyişle sözleşmenin ifa edileceği yerin de … İli olduğunun değerlendirildiği, davalı tarafça yasal süresinde ve usulüne uygun şekilde mahkemenin yetkisine itiraz edildiğ gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, takibe konu para borcu nedeniyle davacı alacaklı kendi yerleşim yeri icra dairelerinde de takip yapıp dava açabilecektir. Taraflar arasında para borcunu doğuran bir sözleşme bulunduğu hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflarca yazılı bir sözleşme sunulmadığından sözleşme ile ayrıca belirlenmiş yetkili bir mahkeme bulunduğu anlaşılamamaktadır. Kaldı ki tarafların bu yönde bir iddiası da bulunmamaktadır. Genel yetkili mahkemenin özel yetkili mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmayacağı da gözetilerek davacının tercihini kullandığı davanın ilk açıldığı … 3. ASHM’nin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeni ile ve yetki uyuşmazlığı çıkartılarak dava şartı yokluğundan reddine karar vermiştir.
6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK’nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
6100 sayılı HMK’nın “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmü yer almaktadır.
Davalı vekili tarafından 18.01.2019 tarihli cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunulmuştur. Ancak bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Somut olayda, davacı tarafından davalıya karşı itirazın iptali istemine ilişkin davasının … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, davacının ikametgahının “Merkez/…” olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının ikametgahının “Merkez/…” olduğundan ve davacı tercih hakkını bu yönde kullandığından, uyuşmazlığın … 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince … 3. Asliye Hukuk Mahkemesini YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.