YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2196
KARAR NO : 2021/10540
KARAR TARİHİ : 29.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde görülmemiştir. Şöyle ki;
1-Davacı idare harçtan muaf olduğu ve mahkemece bu yönde karar verildiği halde, davalı tarafından yapılan yargılama giderleri içerisinde davacı idarenin harçtan sorumlu tutulması,
2-Bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedelinin 136.317,69 TL olduğu ve bu bedele göre bozma sonrası tespit edilen bedel ile arasındaki fark bedel depo edildiği halde bozma öncesi tespit edilen bedelin 136.606,50 TL olarak belirtilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanun’un 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin bozma kararı sonrası oluşan ve üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen fark bedelinin derhal ödenmesine ve bu bedele Dairemiz karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a- 2 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (Bozma öncesi tespit edilen 136.317,69 TL’ye 02.12.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.05.2014 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedel farkı olan 331.568,48 TL bedele ise 02.12.2013 tarihinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan 29.09.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b- 3 numaralı bendindeki (hesabından nemalandırılarak karar kesinleştiğinde,) kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (hesabında işlemiş nemaları ile birlikte derhal) kelimelerinin yazılmasına,
c- 4 numaralı bendindeki (136.606,50) sayısının hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (136.317,69) sayısının yazılmasına,
ç- 10 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine (Davalı tarafından yapılan 20,25-TL yargılama giderinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,) yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.