Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/2156 E. 2021/6755 K. 29.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2156
KARAR NO : 2021/6755
KARAR TARİHİ : 29.04.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/159 E. – 2018/285 K. sayılı kararının Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir.
İlk derece Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Sakarya İli, Karasu İlçesi, … Köyü, 102 ada 11 parsel sayılı, 10.736,62 m² yüzölçümlü taşınmazın 2010 yılında Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve parsel üzerindeki fındık ağaçları ve 2 katlı kargir evin davalı …’nın kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği, tespitin itirazsız olarak 09/07/2010 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 27/02/2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle davalı adına tescil edildiği, 24/10/2014 tarihinde yapılan cins değişikliği ile cinsinin iki katlı kargir ev ve fındık bahçesi olarak değiştirildiği, eldeki davanın 08/05/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 09/06/2010 ilâ 08/07/2010 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda dava konusu 102 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalının kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen davalıya satılarak 27/02/2014 tarihinde davalı adına tapuya tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılmasının gerektiği, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK’nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.