YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1807
KARAR NO : 2021/6337
KARAR TARİHİ : 26.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kanıt ve belgelere göre davalı idare vekilinin aşağıda belirtilen kapsam dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki ;
1-Davalı idare vekili temyiz dilekçesi ile 03.09.2019 tarihli protokol ile davacı tarafla sulh olduklarını bildirmiştir. Sulh, HMK’nun 313. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Bu itibarla, davacı ile davalı idare arasında sulh sözleşmesi yapıldığı gözetilerek öncelikle sulh sözleşmesi yönünde değerlendirme yapılarak sonucuna göre sulh sözleşmesinin geçerli olduğunun anlaşılması halinde mahkemece HMK’nın 315. maddesi uyarınca işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi,
Kabule göre ise;
2-Dairemizin 02.03.2020 tarihli bozma ilamında; dava konusu 924 ada 60 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucunda; davacının hissesine karşılık gelen 1131,25 m²’den 331,12 m² düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra kalan 800,13 m²’ye karşılık farklı parsellerde 1044 m² hisse verilmiş olup, fazladan verilen 243,87m² için ipotek borçlusu yapıldığı anlaşılmakla, bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği ve mahkemece bozmaya uyulduğu gözetildiğinde, mahkemece bozma gereği bu parsel yönünden davanın reddi ile birlikte bu parsel için hesaplanan bedelin toplam bedelden mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeksizin gerekçesi açıklanmadan bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz İtirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.