YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1623
KARAR NO : 2021/6334
KARAR TARİHİ : 26.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak fark bedelin bloke edilmesi için davacı idareye süre verilmiş, yasal süreler içerisinde fark bedel bloke edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedeli ile bozma öncesi hüküm altına alınmış olan kamulaştırma bedeli arasındaki fark bedelin depo edilmesi için davacı idareye Kamulaştırma Kanununun 10/8. maddesi uyarınca usulüne uygun süreler verildiği halde, davacı idarece fark bedel, bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Mahkemece tescil hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen ilk karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescil edildiği gözetilmeksizin, davanın reddedildiği dikkate alınarak davacı idare adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalılar adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davacı idare tarafından acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel ile bozma öncesi depo edilen bedelin, davalılar tarafınca bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
a- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu Tekirdağ İli, Muratlı İlçesi, … Köyü, 870 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalılar adına tapuya tesciline) cümlesinin eklenmesine,
b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacı idare tarafından acele el koyma dosyasında bankaya bloke edilen 57.684,00TL bedel ile bozma öncesi depo edilen 16.815,00TL bedel davalılar tarafından bankadan çekilmemiş ise davacı idareye iadesine, çekilmiş ise bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harcının alınarak Hazineye irad kaydedilmesine, 26/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.