Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/14840 E. 2022/9064 K. 18.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/14840
KARAR NO : 2022/9064
KARAR TARİHİ : 18.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün, 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesi’nin 27/11/2020 gün, 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih ve 2018/104 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak, kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a) (3) ve (4) numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen bedelin ilk kararla ödenmesine karar verilen 3.091.977,60-TL’sinin mükerrer ödemeye mahal vermeyecek şekilde derhal ödenmesine, bozma sonrası oluşan ve üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen fark 103.217,84-TL’nin işlemiş nemaları ile derhal ödenmesine) cümlesinin yazılmasına,
b) (5) numaralı bendinde yer alan (13/12/2019) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin karar tarihi olan 18/05/2022) ibaresinin yazılmasına,
c) 8-B numaralı bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına,
Bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.